14. Kalite ve Başarı Sempozyumu yoğun katılımla kapılarını açtı.
Bursa Sanayicileri ve İşadamları Derneği (BUSİAD) ile KalDer Bursa Şubesi işbirliği ve T.C. Bursa Valiliği, Uludağ Üniversitesi, Uludağ İhracatçı Birlikleri ve AIESEC Bursa Şubesi desteğiyle bu yıl 14’üncüsü organize edilen Kalite ve Başarı Sempozyumu’nun açılış töreni Almira Otel’de gerçekleştirildi.
“Sürdürülebilir Mükemmellik” teması ile gerçekleştirilen sempozyumun açılışında konuşan KalDer Bursa Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Elbay, günümüzde öğrenmenin fazlasıyla zorunlu ve yeni dünyada hayatta kalabilmek için son derece gerekli olduğunu ifade ederek, sürekli öğrenmeden başka bir seçeneğin olmadığını söyledi. Sürekli yeni bilgilere ulaşarak ve sorgulayarak yeni dünyadaki oyunun kurallarının anlaşılabileceğini dile getiren Elbay, günümüzdeki bilgisayar ve iletişim teknolojilerinin gelişimiyle ekonomik krizleri politik gelişmelerden, politik gelişmeleri sosyal değişimlerden ve sosyal değişimleri teknolojik sıçramalardan bağımsız olarak ele almanın mümkün olmayacağını kaydetti. Elbay şöyle devam etti: “Yaşanan hızlı gelişmeler dünyada iş yapma biçimlerimizi de zorunlu olarak değiştirmektedir. İş yaşamında içinde bulunduğumuz dönemi en güzel ifade eden kelime belirsizliktir. Birçok ekonomi yazarı bugünün dünyasının belirsizliğini; sürat, bağlılık ve soyutluk olmak üzer 3 farklı unsurun sürekli etkileşimine bağlıyor. Sürdürülebilir bir gezegen ve sürdürülebilir bir yaşam için bütüncül bir alternatif düşünmeliyiz. Sürdürülebilirliğin ilk koşulu, korunması gerekenleri ve değiştirilmesi gerekenleri fark edebilmek, diğer koşul ise bilgi ve yeteneği kuşaklara aktarabilmektedir.”
“Türkiye, bulunduğu coğrafyada pozitif ayrışarak her zaman güçlü olmalı”
Elbay’ın ardından söz alan BUSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Günal Baylan da, tarihten gelen stratejik önemini günümüzde de fazlasıyla koruyan Türkiye’nin, geleceğe dönük gelişim planlarında ve uluslararası tüm adımlarında bu gerçeği her zamankinden çok göz önünde tutmak zorunda olduğuna vurgu yaptı. Türkiye’nin içinde bulunduğu coğrafyada askeri, siyasal, sosyal ve ekonomik olarak pozitif ayrışarak her zaman güçlü olmak zorunda olduğunu dile getiren Baylan, “Bu da bize bilim ve teknolojiye hakim olan, teknolojiyi bilinçli kullanan, yeni teknolojiler üretebilen, teknolojik gelişmeleri toplumsal ve ekonomik faydaya dönüştürme yeteneği kazanmış bir refah toplumu yaratmak ve yenileşim kültürünü toplumun her katmanına yaymak zorunda olduğumuza işaret ediyor. Çağdaş kalite anlayışının yaygınlaşması ile iş gücüne katılan insan profilinin, şehrin sosyal yaşam düzeyinin yükselmesinde önemli rol oynadığını gözlemledik. Özellikle otomotiv ana sanayileri ile tedarikçi yan sanayilerin de bu sürece katılımlarının, kalite anlayışının yayılmasında ne denli etkili olduğunu gördük. Kaybedeni olmayan bu yolculuğa katılan firmaların çoğalması ile umut doluyuz” diye konuştu. Baylan, şöyle devam etti: “Öte yandan Endüstri 4.0’a belleklerde yer etmesi adına kısaca değinmek adına şunu söyleyebiliriz ki, Endüstri 4.0, başta imalat olmak üzere geleneksel sanayiyi bilgisayarlaşma yönünde teşvik etme ve yüksek teknolojiyle donatma projesi olarak adlandırılabilir. Kalite anlayışının yaygınlaşması için çıktığımız yolculukta alınan yolların 4. sanayi devrimine de katkı vereceğine inanıyor, entegrasyon süreci içinde yolculuğa katılacak firmalarımızın bu potansiyele sahip olduklarını biliyorum. Yapılacak çok işimiz var. Bundan sonraki sürece ayak uydurmak zorundayız. Geleceği planlayacak stratejiler ile emeklerimizin karşılığını almayı diliyorum.”
Açılış konuşmalarının ardından başkanlığını NTV Program Yapımcısı Gazeteci - Yazar Mete Çubukçu’nun yaptığı ve TOFAŞ CEO’su Cengiz Eroldu ile Coca Cola İçecek Türkiye Genel Müdürü Lisani Atasayan’ın konuşmacı olduğu ana oturuma geçildi. TOFAŞ CEO’su Cengiz Eroldu otomotiv sektörünün sürdürülebilir mükemmellik adına attığı adımları TOFAŞ özelinde değerlendirerek, geleceğe dönük gerçekleştirilen projeler ve yatırım planları hakkında bilgi verdi. Türk otomotiv sanayinin kat ettiği evrelere ve Türkiye’nin bulunduğu bölgede bir üretim ve geliştirme merkezi haline gelmesine de değinen Eroldu, TOFAŞ’ın bu gelişim stratejisi çerçevesinde 5-6 yıl sonrasını kurguladığını, sürdürülebilir mükemmelliğin özellikle otomotiv sektöründe yönetilmesi gereken bir süreç olduğunu sözlerine ekledi. Coca Cola İçecek Türkiye Genel Müdürü Lisani Atasayan da içecek sektörünün hızlı tüketim sektörünün bir parçası olduğunu ifade ederek, alkolsüz içecek sektörünün Türkiye’de 35 milyar litreyi bulduğunu belirtti. Atasayan Coca Cola’ın günümüzde Türkiye operasyonlarını Avrupa’dan Çin sınırına kadar olan bölgede 10 ülkeye yaydığını ve 10 bin çalışan sayısına ulaşıldığını dile getirerek, Türkiye pazarında elde edilen kalite ve sürdürülebilir mükemmellik anlayışına bağlı olarak kazanılan başarının söz konusu coğrafyalara da yayıldığını kaydetti.