15. Kalite ve Başarı Sempozyumu yoğun katılımla kapılarını açtı

15. Kalite ve Başarı Sempozyumu yoğun katılımla kapılarını açtı

15. Kalite ve Başarı Sempozyumu yoğun katılımla kapılarını açtı

Bursa Sanayicileri ve İşadamları Derneği (BUSİAD) ile KalDer Bursa Şubesi işbirliği ve TC Bursa Valiliği, Uludağ Üniversitesi, Bursa Teknik Üniversitesi, Uludağ İhracatçı Birlikleri ve AIESEC Bursa Şubesi desteğiyle bu yıl 15’incisi organize edilen Kalite ve Başarı Sempozyumu’nun açılış töreni Almira Otel’de gerçekleştirildi.

“Yeni Hayat” teması ile gerçekleştirilen sempozyumun açılışında konuşan KalDer Bursa Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Elbay, dünyanın büyük bir değişim geçirdiğine işaret ederek, Wall Street Journal’ın bu yılki Davos Raporuna atıfta bulundu. Elbay, söz konusu raporda tüm dünyanın artık bir çarşı haline geldiğine, tüm anlaşmaların, ittifakların ve ilişkilerin yeni pazarlıkları beklediğine değinildiğini ifade ederek, yayınlanan rapora göre uluslararası düzlemde 1900’lü yılları andıran bir güçler dengesi dönemine geçildiğini belirtti. Yine raporda güçler dengesinin ABD’nin dünya sorunlarına çözüm kapasitesinin zayıfladığı ve egemen döneminin kapandığına işaret edildiğini dile getiren Elbay, “Bu durum dikkate alındığında küresel ekonomi, siyaset ve küresel ısınma gibi sorunlarla uluslararası iş birliği daha da zorlaşacak gibi. Dünyada teknolojinin, siyasetin, krizlerin iklim değişikliklerinin ve göçlerin getirdiği yeni bir hayat var” diye konuştu.     

“Dünya geleceğimizi şekillendirecek birçok gelişmeye sahne oluyor”

Elbay’ın ardından söz alan BUSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Günal Baylan da dünyanın geleceğimizi şekillendirecek birçok politik, ekonomik, teknolojik ve toplumsal gelişmeye sahne olduğunu belirtti. Alışagelmiş düzenin değişmeye başladığına tanıklık ettiklerini ifade eden Baylan, “Önceki yıllarda bu belirsizliklerin etkileri daha çok ekonomiyle sınırlı kalırken; son dönemde siyaset alanında da öngörülebilirlik azaldı ve ‘sürpriz’ faktörü önemli ölçüde kuvvetlendi. Finansal krizden çıkış sürecinin birçok ülkede kötü yönetilmesi nedeniyle, krizin toplumlar üzerinde yarattığı tahribat hâlâ silinemiyor. Gelir eşitsizliği giderek daha da derinleşiyor. Artan güvenlik kaygıları; gelişmiş ve zengin ülkelerde bile, marjinal ve aşırı sağcı partilerin ve popülist hareketlerin güçlenmesine yol açıyor. Kriz sonrası toparlanamayan dünya ekonomisinin düşük büyüme trendi,  rekabetin acı yüzünü gösteriyor. Bizim gibi gelişmekte olan ülkelerde bu durumdan payını biraz daha fazla alıyor” diye konuştu. Baylan, şöyle devam etti: “Ülke olarak kırılgan olduğumuz alanlar var. Hammadde, enerji ve finans konularında dışa bağımlıyız. Enflasyon - cari açık ikileminde büyümeye çalışıyoruz. Küresel rekabetçilik küresel endeks gibi birçok çalışma neticesinde ülkemizin rekabet etme yeteneğinin henüz yeterince geliştirilmediği raporlanıyor. İleri teknoloji, ihracatımızın içinde yüzde 4 civarında yer alıyor. Üretimimizin yüzde 38’i düşük teknoloji ile gerçekleşiyor. TÜBİTAK tarafından çıkarılan sanayi karnemizde imalat sanayimizin görünüşü Endüstri 2.0 ile 3.0 arasında. Bu görünümümüzün ardından dünya üzerinde sanayideki değişim ve gidişe bakarsak endüstri 4.0’la karşılaşıyoruz. Sanayideki bu dönüşüm gerçekleştiğinde önemli rekabet üstünlüğü sağlanacağı için ülkemizde bu dönüşümün kaçırılması durumunda lojistik ve düşük iş gücü maliyetinden doğan avantajların kaybedilmesi söz konusu olabilir.”

“Bugün artık değişmek değil, dönüşmek zorundayız” 

KalDer Yönetim Kurulu Başkanı Buket Eminoğlu Pilavcı da dünyanın hepimizin izleyebileceğinden daha hızlı değiştiğini ifade ederek, bu değişimleri kendi gelişme süreçleri içinde bazen yakaladıklarını, bazen de sadece sonuçlarını yaşadıklarını kaydetti. “Her şey bu kadar hızlı değişirken, değişmezlik kalıbı içinde yaşamanın işletmeler için ne kadar tehlikeli olduğunu görmemek olanaksız” diyen Pilavcı, bugün artık değişmek değil, dönüşmek zorunda olduklarının altını çizdi. Pilavcı, mükemmel bir vizyon yaratıp bu vizyona sıkı sıkıya bağlı kalmanın, bazen hiçbir vizona sahip olmamaktan daha tehlikeli olduğuna vurgu yaparak, “KalDer olarak eğer biz bu süreci doğru tanımlayan, bilgiyi paylaşan ve kuruluşlara kılavuzluk eden lider bir STK isek, ‘Dönüşüm konusunda öncü olmalıyız’ dedik ve 2030 vizyonumuzu ‘Ülkemizde sürdürülebilir iş ve yaşam kalitesine yön gösteren, dönüşüme liderlik eden bir sivil toplum kuruluşu olmak’ olarak belirledik. Şu an toplumlar çok önemli bir eşikten geçiyor. Biz de ülke olarak rekabet anlamında güçlü, refah seviyesi yüksek bir toplum olmayı hedefliyor isek, bu yarışı kazanabilecek yetkinlikte olmalıyız” diye konuştu.

Açılış konuşmalarının ardından sahne alan MEF Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Erhan Erkut, eski ve yeni ekonomi kavramı üzerinde durarak, girişimciliğin yeni ekonomi içindeki yeri ve önemiyle ilgili bir sunum yaptı. Sunumun ardından Prof. Dr. Erhan Erkut’un moderatörlüğünde yapılan ve başarılı genç girişimcilerin konuk olduğu ana oturuma geçildi. Oturum kapsamında Insider İş Ortağı ve Satış Müdürü Çağatay Akardere, Lala Eğitim Kurucu Ortağı Eray Erdoğan, Otsimo Kurucu Ortağı Hasan Zefer Elçik, Invidyo.com Kurucu Ortağı Özgür Deniz Önür, Evreka CEO’su ve Kurucu Ortağı Umutcan Duman, Socialcube & Code2 Software Inc. CEO’su Utku Kaynar katılımcılarla bilgi birikimlerini ve deneyimlerini paylaştı. Sempozyum programı, öğleden sonra gerçekleştirilen “Finansal Mükemmeliyet” ve “Hayata İlham Verenler” oturumlarıyla devam etti. “Finansal Mükemmeliyet” oturumuna Sabancı Üniversitesi Finans Kürsü Başkanı Prof. Dr. Özgür Demirtaş konuşmacı olarak katılırken, “Hayata İlham Verenler” oturumuna da Dreams Talk Kurucusu, Algı Stratejisti, Yazar, Akademisyen Semih Yalman, Boğaziçi Caz Korosu Kurucusu ve Genel Sanat Yönetmeni, Koro Şefi, Besteci Masis Aram Gözbek konuşmacı olarak katıldı.   

Sempozyumunun ikinci günü, “Hayat Boyu Öğrenme” oturumu ve usta sanatçıların ağırlandığı “Yaşam Kalitesi” oturumuyla devam edecek. Sempozyum programı, 15 Nisan 2017 Cumartesi saat 16.30’da gerçekleştirilecek 2016 Bursa Mükemmellik Ödülü Töreni ile son bulacak.