Ağustos Ayı Enflasyon Açıklaması
Bursa ve Türkiye ekonomisine büyük katma değer sağlayan üyeleri ile sivil ekonomik toplumun güç birliğinin ifadesi olan Bursa Sanayicileri ve İşadamları Derneği – BUSİAD Yönetim Kurulu adına, Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Arif ÖZER ’in, Ağustos 2010 ayı ekonomik durumu ve enflasyon hk. açıklaması aşağıdadır;
Ramazan ayının etkisiyle gıda maddelerine olan talep artışı Ağustos /2010 enflasyonunun çok hafif yükselmesine sebep oldu ama çekirdek enflasyonda düşüş var… Umarız, gıda artışı da geçicidir. Yıl sonunda enflasyon hedefimizi yakalama umudumuzu koruyoruz.
Bu günlerde iç talepte bir canlılık var. Tüketici kredileri ve kredi kartı borçları aldı başını gidiyor. Maalesef bu canlanma, düşük döviz kuru etkisiyle ithalatı arttırıyor ve dolayısıyla yabancı üreticilerin yüzünü güldürüyor.
İhracatın ithalatı karşılama oranı % 59’lara kadar düştü.Bu oran tehlike sınırları içerisindedir. Cari açık günden güne büyüyerek endişelerimizi arttırmaktadır.
Dünyada özellikle ABD ve AB’de resesyonun daha uzun süre devam edeceği görülüyor. Baz etkisi ile ilk aylarda görülen yüksek büyüme rakamlarına bundan sonra uzun süre ulaşmak kolay olmayacak. Kalıcı yatırım yapan yabancı sermaye girişinde önemli miktarda düşme var. Onun için büyüme stratejilerimizi gözden geçirmekte yarar görüyoruz.
Şu anda herkes referanduma odaklandığı için ekonomik gündem alt sıralara indi. Referandumdan sonra Hükümetin yapacağı ilk iş; Ekonomik ve Sosyal Konseyi harekete geçirmektir. Ekonomik ve Sosyal Konseyin üstlendiği görevlerden birisi de cari açığın kaynaklarını saptayıp onun nasıl kapatılacağını ortaya koymaktır.
Ülkemizde cari açığın en önemli nedenlerinden birisi de Merkez Bankasının fiyat-istikrar görevine bağlı olarak uyguladığı yüksek faiz politikasıdır. Yüksek faiz ,yurt içinde dövizi ucuzlatarak ithalatı teşvik etmektedir. Böylece ülkede ithalata dayalı bir büyüme ve tüketim artışı ortaya çıkmaktadır. Türkiye’de yatırım ve üretim frenlenmekte, sanayinin yapısı bozulmaktadır. Özellikle artan ithalat, aramalı imal eden KOBİ’lerimizi çok olumsuz bir şekilde etkilemektedir. Ucuz ithal girdiye dayalı, yüksek dış açıklara yol açan, istihdam yaratmayan büyüme modelinin yeniden canlandığını görüyoruz.
Bu durum karşısında, ilk etapta Merkez Bankası’nın uyguladığı faiz oranlarını en az 0.5 puan geriye çekmesinde fayda olacağı düşüncesindeyiz.