Ar-Ge merkezi olmanın tüm detayları BUSİAD’da ele alındı.
Bursa Sanayicileri ve İşadamları Derneği (BUSİAD), Etkin Proje Yönetim - Danışmanlık ve Modern YMM Denetim - Danışmanlık iş birliği ile organize edilen “Yeni Ar-Ge Düzenlemeleri Çerçevesinde Mali ve Teknik Detaylarıyla Ar-Ge Merkezi Kurulumu ve Sürdürülebilir Ar-Ge Merkezi Yönetimi” konulu seminer BUSİAD Evi’nde gerçekleştirildi.
Ar-Ge merkezi olan ya da Ar-Ge merkezi kurmak isteyen firmaların temsilcilerinin katıldığı seminerde Ar-Ge ve tasarım merkezi olmanın avantajları, Ar-Ge ve tasarım destekleri, Ar-Ge ve tasarım merkezi kurulumu ve sürdürülebilirlik şartları gibi konu başlıkları ele alındı. Konunun uzmanları olan Modern YMM Denetim - Danışmanlık Kurucu Ortağı Güneri Gözüaçık, Etkin Proje Yönetim - Danışmanlık Mali Denetim Danışmanı İbrahim İndirkaş ve Etkin Proje Yönetim - Danışmanlık Ar-Ge Proje Direktörü Güray Gözaçan, gerçekleştirdikleri detaylı sunumlarla katılımcıları bilgilendirdi. Seminerde ilk sözü alan Güneri Gözüaçık; Türkiye’de Ar-Ge, tasarım ve yenilik faaliyetlerine yönelik destekler, Ar-Ge ve tasarım merkezlerinin katacağı değer ve bu merkezlerin getirdiği mali avantajlar, siparişe dayalı Ar-Ge, tasarım ve yenilik faaliyetleri, Ar-Ge merkezlerine personel desteği gibi konulara değindi. Gözüaçık, sınai mülkiyet haklarında vergisel teşvikler, patent sahibi olmanın getirdiği avantajlar, Ar-Ge merkezleri faaliyetleri ile projelerinin yürütülmesinde eleştiri riski taşıyan konularla ilgili de bilgi verdi.
“2018’den itibaren tüm Ar-Ge merkezleri çok detaylı denetlenecek”
Güneri Gözüaçık’ın ardından söz alan İbrahim İndirkaş, Ar-Ge merkezleri bünyesinde gerçekleştirilen cari yıl amortismanları, insan kaynakları faaliyetleri, üretim planlama çalışmaları ve genel giderlere değindi. 2018 yılı Şubat ayından itibaren ilgili bakanlıklarca tüm Ar-Ge merkezleriyle teknoparkların detaylı bir şekilde denetime tabi tutacağını ifade eden İndirkaş, Ar-Ge merkezlerinin ilgili tüm projelerini raporlamaları ve masraf kodlarını düzgün bir şekilde tanımlamaları gerektiğine dikkat çekti. Merkezlerin fiziki envanterlerine de dikkat etmeleri gerektiğinin altını çizen İndirkaş, Ar-Ge merkezi sertifikası alan şirketlerin yapması gereken ilk şeyin; Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’na bildirilen SGK meslek kodlarının ve görev tanımlarının değiştirilmesi olduğunu kaydetti. Ar-Ge ve inovasyon maliyesinin Türkiye’de çok bilimsel bir konu olmadığını belirten İndirkaş, bu açıdan bakıldığında Ar-Ge merkezlerinin hesaplarını iyi organize etmeleri gerektiğini sözlerine ekledi. Güray Gözaçan da “Sürdürülebilir Ar-Ge Merkezi Yönetimi” isimli bir sunum yaparak, katma değerli bir Ar-Ge merkezi kurulması adına atılması gereken adımları katılımcılarla paylaştı. Türkiye’de hali hazırda kurulmuş olan toplam Ar-Ge merkezi sayısının 353 olduğunu hatırlatan Gözaçan, bugüne kadar 10 adet de tasarım merkezi kurulduğunu ve 500 Ar-Ge merkezi ve 500 de tasarım merkezi olmak üzere toplam sayının 1000’e ulaşmasının hedeflendiğini kaydetti. Gözaçan, Ar-Ge merkezi kurulumunda otomotiv sanayinin liderliği elinde bulunduğunu dile getirerek; otomotivi makine, bilişim ve savunma sanayinin izlediğini belirtti. Ar-Ge merkezi kurmanın firma performansına önemli katkı sağladığına ve firmaya prestij kazandırdığına vurgu yapan Gözaçan, bakanlığın zorlaması sayesinde patent konusunun da gündeme alındığını, bu sayede firmanın bakış açısının da değişmeye başladığını sözlerine ekledi.