"Bursa kültürel yapısıyla çok şanslı bir kent"
Turizm ve Seyahat Acentaları Vakfı (TURSAV) Yönetim Kurulu Başkanı Faruk Pekin, Bursa'nın deniz turizminin olmamasının şansı olduğunu ifade ederken, "Bursa kültürel yapısıyla çok şanslı bir kent" dedi.
Bursa Sanayicileri ve İşinsanları Derneği (BUSİAD) Turizm ve Hizmet Komitesi tarafından düzenlenen "İznik Konsilinin Bursa Turizmine Sürdürülebilir Etkisi" başlıklı panel BUSİAD Evi toplantı salonunda gerçekleştirildi.
Toplantının açılışında konuşan BUSİAD Denetim Kurulu Üyesi ve Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Hasan Eker, İznik Konsilinin 1700. yılı nedeniyle İznik'e yönelik artması beklenen inanç turizmine ilişkin çalışmalara bir yıl önce başladıklarını, bu panelin de onun bir ürünü olduğunu söyledi. Eker, bu çalışmaların amacının İznik'e gelecek turistlerin bir yılla sınırlı kalmayıp sürdürülebilir olmasına yönelik olduğunu ve panelin de buna hizmet ettiğini belirtti.
"PAPA 30 KASIM'DA GELEBİLİR..."
Panelin moderatörü Bursa Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Emekli Öğretim Üyesi Prof. Dr. İbrahim Hızalan ise Selçuklulara, Bizansa ve Osmanlı'ya başkentlik yapan İznik'in hıristiyanlık açısından önemine de değindi. Prof. Dr. Hızalan, 1. Konsilde hıristiyanlığın amentüsünün de belirlendiğini ifade ederek, yeni seçilen Papa 14. Leo'nun da 30 Kasım'da İznik'e gelmesinin muhtemel olduğunu kaydetti.
DESTİNASYON YÖNETİM MERKEZİ...
Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi Turizm İşletmeciliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Asım Saldamlı da destinasyon yönetimi konusunda bir konuşma yaptı. Prof. Dr. Saldamlı, Türkiye'nin medeniyet zenginliği açısından tek ülke olduğunu ancak organizasyon, planlı şehirleşme ve planlı gelecek anlayışının eksik olduğunu ifade etti. Prof. Dr. Saldamlı, şunları söyledi:
"Neye sahip olursanız olun eğer tanıtamazsanız kimse gelmez. Bir insanın bir yere gelmesi için çekim gerekir. Ya doğal çekiciler ya da tarihi çekicilikler. Bizim atladığımız bir şey var. İmaj, değer, marka. Bunlara sahip olmanız gerekir. Yer hikayesi ya da insan hikayesi olmayan bir destinasyonun turizminin sürdürülebilir olması zor.
Turizm konusundaki iradenin birleşmesi gerektiğini kaydeden Prof. Dr. Saldamlı, destinasyon yönetim merkezlerinin kurulması gerektiğini söyledi. Buraların özerk bir anlayışla çalışması gerektiğini de ifade eden Prof. Dr. Saldamlı, profesyonel bir yönetim kadrosunun olması gerektiğini de dile getirdi.
Uluslararası SKAL Dernekleri Federasyonu Yönetim Kurulu Başkanı Emre Gezgin de, uluslararası tanıtım ve pazarlama konusunda bir sunum yaptı. Gezgin, dünyada kabul edilen üç şart olduğunu, birincisinin destinasyon zenginliği, ikincisinin ulaşım ağları ve son olarak güvenlik olduğunu söyledi. Algı olarak güvenlik konusunda sıkıntılar çeken bir ülke olduğumuzu ifade eden Gezgin, turizmde işin gönüllülere değil profesyonellere bırakılması gerektiğini de kaydetti. Gezgin, bir İznik kitabının Paris'te bir kitapçı vitrininde yer almasının çok önemli bir etki yaratacağını da ifade ederken, inanç turizmini akademisyenlerin etkisinin de yadsınamaz olduğunu dile getirdi. İnanç turizminde yetişmiş rehberin de çok önemli olduğunu söyleyen Gezgin, "Plan ve programla hareket edildiğinde siz istemeseniz de turist gelir" dedi.
"DENİZ TURİZMİNİN OLMAMASI..."
TURSAV Yönetim Kurulu Başkanı Faruk Pekin ise Türkiye'nin yıllardır deniz, kum, güneş batağına itildiğini söyledi. Bursa'nın deniz turizmine sahip olmamasını bir avantaj olarak gördüğünü de kaydeden Pekin, "Bursa kültürel yapısıyla çok şanslı bir kent" dedi. Türkiye'nin mukayeseli üstünlük açısından tarih ve kültür konularında rakiplerinin önde olduğunu kaydeden Pekin, "Akdeniz çanağında mukayeseli üstünlüğümüz deniz, kum ve güneş açısından yoktur. Bugün Türkiye yarın, İspanya ya da Slovenya ucuz destinasyon olarak belirlenebilir. Ancak, kültürde üstünlüğümüz bellidir" dedi. Türkiye'nin kültür turizmi açısından en zengin olduğunu, Bursa'nın da bunun başında geldiğini ifade ederken, "Gerisi size kalmış" dedi. Pekin, inanç turizminin İznik, Uludağ'daki manastır kalıntıları, Trilye, Kumyaka ve Mudanya ekseninde düşünülmesi gerektiğini de kaydetti. Pekin, İznik'te inanç turizminin sürdürülebilir olması için, İznik, BUSİAD ve Bursa'nın önce kendisinin buna inanması gerektiğini de belirtti.
Katılımcılardan gelen soruların yanıtlanmasıyla tamamlanan panelin sonunda konuşmacılara, Çağdaş Eğitim Kooperatifi'nin sosyal sorumluluk projesi olan "Kır Çiçekleri Okusun Diye" kampanyasına adlarına yapılan bağışın sertifikası BUSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Buğra Küçükkayalar ile Geçmiş Dönem Başkanlarından Mehmet Arif Özer tarafından verildi.