BUSİAD 7. Ebeveynler ve Çocukları Toplantısı Yapıldı

BUSİAD 7. Ebeveynler ve Çocukları Toplantısı Yapıldı

BUSİAD 7. Ebeveynler ve Çocukları Toplantısı Yapıldı

Şirketlerimizde devir-teslime bugünden hazırlıklı olmalıyız”
BUSİAD Ailesi içindeki iletişim ve dayanışmayı her yıl daha üst noktalara taşıyan “Ebeveynler ve Çocukları” buluşmasının 7.’si yoğun katılımla yapıldı. BUSİAD Başkanı Oya Yöney, gecede yaptığı konuşmada, “Şirketlerimizin nesilden nesle büyüyerek varlığını sürdürmesi en büyük arzumuz... Biz de devraldığımız bu bayrağı gün gelecek bir sonraki nesle bırakacağız” dedi.

Bursa Sanayicileri ve İşadamları Derneği (BUSİAD) Yönetim Kurulu’nun; üyelerini, iş hayatlarında birlikte çalıştıkları ebeveynleri ile çocuklarını bir araya getirerek iletişim-kurumsal yapıya katkıda bulunmak ve BUSİAD Ailesi içindeki diyalogu güçlendirerek ileriye taşımak hedefiyle düzenlediği ve Derneğin markası olan “Ebeveynler ve Çocukları” buluşmasının yedincisi gerçekleştirildi.
Türk Ekonomi Bankası’nın (TEB) sponsorluğunda Sheraton Otel’de düzenlenen ve Türkiye’nin önde gelen kişisel gelişim uzmanlarından Mümin Sekman’ın “Her şey seninle başlar” konulu sunumuyla renklenen buluşmada, BUSİAD’ın yeni üyeleri Ayhan Korgavuş ve Mustafa Tosun’a da Dernek rozetleri takıldı.

ŞİRKETLERİMİZİN NESİLDEN NESLE BÜYÜMESİ 
HEPİMİZİN EN BÜYÜK ARZUSU…

Geleneksel hale gelen “Ebeveynler ve Çocukları” buluşmasının açılış konuşmasını yapan BUSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Oya Yöney, söz konusu etkinliği; “BUSİAD’ın en anlamlı ve duygusal organizasyonlarından birisi” olarak tanımladı. Yöney, “Konumuz; bizim için en değerli varlık olan evlatlarımız ve yeri geldiğinde çocuğumuz gibi gördüğümüz işimiz… Adeta evladımız olan işimizi, kızlarımıza, oğullarımıza emanet etmenin heyecanını ve karmaşık duygularını yaşıyoruz. Şirketlerimizin nesilden nesle büyüyerek varlığını sürdürmesi hepimizin en büyük arzusu… Biz bu bayrağı devraldık ve gün gelecek bizden sonraki nesle bırakacağız. Ancak biliyoruz ki bu devir-teslim gününe, bugünden hazırlanmamız gerekiyor” dedi.

DÜNYADA ASIRLIK ŞİRKETLER ‘GELENEK’
VE ‘YENİLİK’ DENGESİNİ ÇOK İYİ KURUYOR…

Bugün dünyada 200, 300 yıllık şirketler bulunduğunu, hala en büyük kağıt üreticilerinden İsveçli Stora’nın 700 yaşında olduğunu ifade eden Yöney, uzun ömürlü bu şirketlerde “gelenek” ve “yenilik” dengesinin çok iyi kurulduğunu söyledi.
Fortune Dergisi tarafından yayınlanan bir araştırmaya göre, dünyada şirketlerin ortalama yaşam süresinin 40 yıl olduğunu kaydeden Yöney, Dünya Bankası verilerine göre ise, şirketlerin ortalama yaşı 34 olan Türkiye’de işletmelerin yüzde 80’inin beşinci yılına, yüzde 96’sının ise 10. yılına ulaşamadığını aktardı.

‘KURUMSALLAŞMA’ VE ‘MARKA DEĞERİ OLUŞTURMA’
TÜM İŞLETMELERDE ORTAK SORUN…

Genç oyuncular ile KOBİ’lerin üzerinde yükselen Türkiye ekonomisinde işletmelerin yüzde 90’a yakınının aile şirketi statüsünde olduğu belirten Başkan Yöney, KOBİ’lerin “teknoloji yenileme”, “nitelikli insan kaynağına ulaşma”, “dış pazarlara açılma”, “kurumsallaşma” ve “markalaşma” alanlarında ciddi sorunlar yaşadığını anlattı.
BUSİAD Başkanı Oya Yöney şöyle devam etti: “Orta ve büyük ölçekli işletmelerde ise,  ‘rekabetçi olabilecekleri teknolojik gelişmelere uyumda geç kalmak’ önemli sorunlardan birisi… Fakat ‘kurumsallaşma’ ve ‘marka değeri oluşturma’ tüm işletmelerde ortak sorun gibi duruyor. İşletmelerde aile içi uyuşmazlıklar ve yetki karmaşası da ciddi kayıplara neden oluyor. Bunlara ekonomik krizler, sektörel daralmalar ve artan rekabet de eklenince ülkemizde şirketler varlığını sürdürmekte ne yazık ki zorlanıyor. Bugün bu nedenle kurumsallaşma üzerinde önemle duruyor ve geleceğe yatırım yapmak istiyoruz.”
BUSİAD’da her yeni yönetimle birlikte bu misyonun daha da eksiksiz yerine getirileceğine olan inancını vurgulayan Yöney, Dernek çatısı altında kurulan uzmanlık gruplarından, “Kurumsal Yönetim Uzmanlık Grubu”nun, şimdiye kadar olduğu gibi gelecekte de kurumsal yönetimin tüm bileşenleriyle ilgili çalışmalarını sürdüreceğini açıkladı.

GİRİŞİMCİLİĞİ GERİ PLANDA
BIRAKIP REKABETÇİ OLAMAYIZ…

“Ebeveynler ve Çocukları” buluşmasının sponsoru TEB’in Genel Müdür Yardımcısı Turgut Boz da konuşmasında, “kurumsallaşma” ve “girişimcilik” kavramlarına vurgu yaptı. “Şirketlerimizi bundan sonraki dönemde kurumsallaştırarak girişimci yöneticilere bırakmak zorundayız” diyen Boz, gelişmiş ülkelerde 25 yıldır konuşulan fakat Türkiye’nin gündemine son 5 yıldır ciddi biçimde oturan “girişimcilik” üzerine çarpıcı açıklamalarda bulundu.
Boz, “Girişimcilik günümüzde niye bu kadar çok konuşulur oldu? 19. yüzyılda, sanayi toplumunu ve haliyle babadan oğula geçen sermayeyi konuşurken, günümüzde girişimciliği dilimizden düşürmüyoruz. Çünkü geçmişte önemli olan sermayeydi, şimdi ise girişimcilik… Dolayısıyla yaşadığımız bilgi toplumunda girişimcilik, en önemli ekonomik faktör olarak yerini almaya başladı. Fakat Türkiye’de girişimciliğin ruhunu henüz pek anlayamadık. Gelişmiş ülkelerde ilkokuldan itibaren girişimcilik dersleri veriliyor. Biz de ise bırakın ilköğretimi, yüksek okul düzeyinde bile ayrı bir girişimcilik fakültemiz yok. Sadece üretimi ön plana alıp girişimciliği geride bırakarak rekabetçi olamayız. Neden kurumlarımızda, yüksek performanslı çalışanlarımızdan bahsederiz de hiç girişimcilikten bahsetmeyiz. Oysa tam tersi olmalı. Girişimciliği fazlasıyla odakta tutup rekabette ön plana çıkmak zorundayız” dedi.

BAŞARI; ‘SEÇMEK’ VE
‘VAZGEÇMEK’ ÜZERİNE KURULUDUR...

TEB Genel Müdür Yardımcısı Turgut Boz’dan sonra söz alan Türkiye’nin önde gelen kişisel gelişim uzmanlarından Mümin Sekman ise, ebeveynler ile çocuklarına, “Her şey seninle başlar” ana temalı oldukça ilgi uyandıran bir “başarı” sunumu yaptı.
“Tek bir şeye odaklanmak” olarak tanımladığı başarının temelde, “seçmek” ve “vazgeçmek” üzerine kurulu olduğunu anlatan Sekman, uyumlu “karakter” ile “kariyer”in sürdürülebilir başarıyı getirdiğini vurguladı.
Gençlik yıllarında hayatını şekillendiren sözün, “Başarının bedelini bir dönem ödemeyenler, başaramamanın bedelini öbür boyu öderler” olduğunu belirten Sekman, başarmanın bir anlamda “şaşırtmak” anlamına geldiğini de vurguladı. Mümin Sekman şöyle devam etti: “Şaşırtmıyorsanız kariyer hatası yapıyorsunuz demektir. ‘İlk’lerin ve ‘en’lerin başarı oranı hep çok güçlüdür. Bu her alanda geçerli… ‘İlk’lerin ve ‘en’lerin başarı öyküleri hep daha çarpıcı ve çekicidir. Haliyle yaratılan enerji dalgası da daha yüksektir. Ne iş yaparsan yap, ancak Türkiye’deki bütün insanlardan daha iyi yap… Öte yandan başarı; yasal ve ahlaki sınırları aşmadan sonuç almaktır.”