BUSİAD Başkanı Günal Baylan, Mayıs ayı enflasyon verileri ile makro ekonomik gelişmeler konusundaki görüşlerini açıkladı.

Nisan 2014 itibariyle yüzde 1.34 düzeyinde artan TÜFE, Mayıs’ta yüzde 0.4 ile beklentilerin altında kaldı. Yıllık enflasyon ise yüzde 9.66 ile son iki yılın zirvesini gördü. Döviz kurundaki değer kaybının enflasyon dinamiği üzerindeki olumsuz etkisinin sürdüğünü belirten Günal Baylan, bunun yanı sıra olumsuz hava koşullarına bağlı olarak gıda fiyatlarındaki artışlar ile giyim ve ayakkabı grubundaki mevsimsel fiyat yükselişlerinin de enflasyona katkısı olduğunu vurguladı.

Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı’nın dün Bakanlar Kurulu’nda yaptığı sunumda; enflasyondaki düşüş sürecinin Haziran’da başlayacağını belirttiğini anımsatan Baylan, “Nitekim, Merkez Bankası’nın parasal sıkılaştırması ve BDDK tarafından alınan makro ihtiyati tedbirlerin etkisinin bundan sonraki süreçte gözlenmesi mümkün… Geçen hafta açıklanan PPK toplantı özetinde ise; iktisadi faaliyette ılımlı bir artışın başladığı vurgulanmıştı. Merkez’in bağımsızlığı ile ilgili tartışmaların yoğunlaştığı bugünlerde, enflasyondaki düşüş sürecinin beraberinde getireceği olası faiz indirimlerinde temkinli ve kademeli bir politika davranışının izlenmesi gerektiği kanısındayız” dedi.

Küresel büyümedeki toparlanma ile birlikte küresel para politikalarına dair belirsizliklerin azalmış olsa da halen tam olarak ortadan kalkmadığını vurgulayan Baylan, orta vadede mali disiplini kalıcı hale getirecek ve tasarruf açığını azaltacak yapısal reformların güçlendirilmesinin makro ekonomik istikrarı destekleyeceğini anlattı.

Yılın ilk 5 ayında ihracatın yüzde 8 artışla 67 milyar 92 milyon dolara yükseldiğini, ithalatın ilk dört ayda yüzde 4.2, dış ticaret açığının ise yüzde 24 gerilediğini belirten Baylan, ikinci yarı için ihracatın büyümeye katkısının daha da artması ve ekonominin öngörülenden iyi bir performans göstermesinin mümkün olduğuna işaret etti.  Yeni bir büyüme rejiminin tasarlaması gerektiğini dile getiren BUSİAD Başkanı Günal Baylan, ihracatın artmasını sağlayan olumlu neticenin gözden kaçırılmaması gerektiğini ve döviz kurlarının rekabet için önemli olduğunu vurguladı.