BUSİAD’da davranışsal iş güvenliği yaklaşımları ele alındı.
TOFAŞ ile BUSİAD Çevre ve İş Sağlığı Güvenliği Uzmanlık Grubu tarafından organize edilen “Davranışsal İş Güvenliği Yaklaşımları” paneli BUSİAD Evi’nde gerçekleştirildi. Panelde, iş sağlığı ve güvenliği kavramının firma kültürü haline dönüşmesi için ilgili tüm kurallara tepe yöneticilerinden çalışanlara kadar herkesin uyması gerektiği vurgulandı.
Firmalarda görev yapan iş sağlığı ve güvenliği uzmanlarının katıldığı panelin açılışında konuşan BUSİAD Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Şükrü Erdem, dünyada iş sağlığı ve güvenliğini örnek uygulamalar ile sürdüren ve bunu bir kültür edinmiş global firmalar olduğunu belirterek, bu firmaların örnek alınmış uygulamalarını sosyal platformlardan veya çeşitli yollardan takip etme şansı bulduklarını söyledi. Söz konusu firmaların elde ettikleri bu başarının altında sadece teknik önlem almaları değil, aynı zamanda çalışan davranışlarının veya muhtemel hatalı davranışlarının da değerlendirilmesi ve buna yatırım yapılması olduğunu ifade eden Erdem, “Dünyada yaşanan iş kazalarının nedenlerine baktığımızda güvensiz davranışlar, güvensiz ortamlar ve önlenemeyen kazalar olarak üçe ayrıldığı görülür. Burada güvensiz davranışların yüzdesel oranı % 78, güvensiz ortamların % 20 ve önlenemeyen kazaların da % 2 olarak karşımıza çıkmaktadır. Buradan çıkarabileceğimiz sonuç şudur ki; firmalar teknik önlem almak zorunda olduğu kadar çalışanlarını davranışsal değişikliğe de zorlamalıdır veya bunu hedeflemelidir. Çünkü buradaki potansiyelin daha fazla olduğu istatistiklerden de anlaşılmaktadır” diye konuştu.
“İş sağlığı ve güvenliğinde sürekli iyileşmeye gidilmeli”
Erdem’in ardından oturum başkanlığını TOFAŞ İSG Yöneticisi Ayhan Aydın’ın yaptığı ve Ford İSG Yöneticisi Bülent Özkan, Karsan İSG Yöneticisi Ersun Şahin, Renault İSG Departman Müdürü Hakan Turan ve Toyota İş Güvenliği Uzmanı Anıl Çubukçu’nun konuşmacı olduğu panele geçildi. Panelde ilk sözü alan Bülent Özkan, “Ford Davranışsal İSG Yaklaşımları” isimli sunumunun başında firmalarının Türkiye operasyonları hakkında bilgi vererek, gerçekleştirdikleri üretim süreçleri ve personel yapısı hakkında katılımcıları bilgilendirdi. Üretim tesislerinde iş sağlığı ve güvenliğine odaklandıklarını belirten Özkan, tüm mevzuatlara uyulsa ve gerekli tüm İSG önlemler alınsa dahi bu alandaki yolculuğun bitmediğine işaret ederek, tüm çalışanların sürece dahil edilmesi gerektiğini söyledi. Çalışanların yüzde 54’ünün teknik lise, yüzde 17’sinin ise meslek yüksekokulu ve üniversite mezunu olduğunun altını çizen Özkan, bunun İSG kültürü oluşmasında önemli olduğunu düşündüklerini ve tüm çalışanların mutlak surette uymak zorunda oldukları bir iş sağlığı ve güvenliği yönetim sistemine sahip olduklarını kaydetti. Firmalarda İSG kültürünün oluşması gerektiğine vurgu yapan Özkan, “Çalışanlar firma içerisine girdiğinde ‘burası güvenli bir yerdir ve bir sorun olsa dahi gerekli tüm önlemler alınır’ diye düşünürse o zaman ilgili tüm kurallara uyulur. Çalışanların aklında İSG’nin birinci öncelik olduğu algısını yaratmak istiyoruz. Bir tesiste İSG ile ilgili gerekli tüm önlemler alınırsa herkes bu kurallara uymak ister. Bu açıdan bakıldığında ‘0’ kaza kültürünü yaygınlaştırmaya çalışıyoruz. Ancak şu bir gerçekte ki firmamızda yüksek kapasiteli sanayi üretimi var ve otomasyon hatlarımızda robotları kullanıyoruz. Bu da önemli bir risk unsuru. Belki ulaşılamayacak kadar zor bir hedef ancak biz her zaman ‘0’ kazaya odaklanmış durumdayız. Süreç içinde hatalar oluşsa dahi ders almak ve tedbirler geliştirmek önemli. İş sağlığı ve güvenliğinde sürekli iyileşmeye gidilmeli. Güvensiz durum ve davranışlara sıfır toleransı bir strateji olarak uyguluyoruz. İSG’de bir iyileşme olacaksa tepe yönetiminin de bunu sahiplenmesi gerek” diye konuştu. Özkan’ın ardından söz alan Ersun Şahin de Karsan firmasında geliştirile davranışsal İSG yaklaşımlarıyla ilgili katılımcıları bilgilendirdi. Sunumunun başında davranışın tanımını yapan ve davranışı etkileyen 5 faktöre değinen Şahin, önemli olanının davranışsal hatalardan kaynaklanan kazaların önüne geçebilmek olduğunu söyledi. Şahin, firmalarında İSG ile ilgili çalışmalara davranışsal liderlik anketi ile başladıklarını dile getirerek, davranış odaklı yönetimin kurulması için 7 model uyguladıklarını ve model alan seçimi ve eğitiminin bunun başında geldiğini ifade etti. Model alan seçiminde de bakım işlerinde yüksekte çalışmaya odaklandıklarını belirten Şahin, “Yüksekte çalışma hemen hemen tüm fabrikalarda oluyor. Bu tür çalışmalarda kişisel koruyucu donanım kullanımı olmazsa olmaz durumda. Davranış bir seferde mükemmel hale gelmiyor kuşkusuz. Bunun için birkaç aşama gerekiyor. Bunun için sabırlı olmak gerek. Söz konusu ölçümlerin kaydı ve değerlendirilmesi önemli. Hatalı davranışın altında yatan sebep bazen insan değil, sistem oluyor. Sonuçların yönetimle paylaşılması ve yönetimin de sürece dahil olması gerek. Karsan’da son 9 yıldır yüksekten düşme kazası yaşanmamıştır” diye konuştu.
“İSG kavramı yükselen bir değer olarak firmamızda daha da gelişecektir”
Aranın ardından söz alan Hakan Turan da Bursa’daki Renault fabrikası hakkında genel bilgi vererek, tesis içerisinde uygulanan davranışsal iş güvenliği yöntemlerini katılımcılarla paylaştı. Turan, firma bünyesinde iş sağlığı ve güvenliği kavramının bir kültüre dönüşmesi gerektiğini belirterek, bunun temelinde de kurumun önemsediği ve sürekli geliştirdiği değerler olduğunu söyledi. Söz konusu değerlerin de belli kural ve normlara dayandığına işaret eden Turan, çalışanların söz konusu kural ve normları benimsemesi gerektiğini ifade etti. Turan, kuralların yaygınlaştırılması adına firmada gerçekleştirdikleri rutin uygulamalara da değinerek; ‘Risk Avı’, ‘Kristal Baret Ödülleri’, ‘Güvenliğin 10 Temel Kuralı Kitapçığı’ gibi öne çıkan çalışmalar hakkında da bilgi verdi. Turan, Firma bünyesinde her yıl 4 farklı kategoride risk analizleri yapıldığına değinerek, en üst seviyede genel müdür ve direktörlerin de iş güvenliği saha ziyaretleri gerçekleştirdiklerini, böylece olumlu davranışların yaygınlaştırılması adına takdir edildiğine değindi. Turan, yöneticiler için iş güvenliği kılavuzu dağıttıklarını, fabrikada meydana gelen bir iş kazasıyla ilgili bilgi notunun tüm fabrikaya ulaştırıldığını ve İSG kavramının yükselen bir değer olarak firmalarında daha da gelişeceğini sözlerine ekledi. Anıl Çubukçu da sunumunun başında firmalarındaki her çalışanın taahhüdü olan “0 kaza hedefine ulaşmak için iş güvenliğinde sürekli iyileşme prensiplerinden asla vazgeçmeyeceğim” cümlesine değindi. Toyota’daki iş güvenliği anlayışını “Toyota Way” şeklinde tanımladıklarını ifade eden Çubukçu, tüm çalışanların kendilerini güvende hissedeceği bir iş ortamı ve “0” iş kazasını hedeflediklerini belirtti. Toyota Türkiye’nin iş güvenliği yönetimini reaktif ve proaktif olmak üzere ikiye ayırdıklarını ifade eden Çubukçu, kazalar olmadan önce gerekli önlemleri almak, olduktan sonra da gerekli dersleri çıkarmak gerektiğini söyledi. Yasalara tam uyum ile birlikte sürekli iyileştirme çalışmalarına da devam ettiklerinin altını çizen Çubukçu, “Dünyanın öbür ucundaki bir Toyota fabrikasında meydana gelen bir iş kazasının bilgisi 24 saat içinde tüm fabrikalara ulaşır. Bu sayede tüm fabrikalar İSG anlamında aynı dili konuşma şansı buluyor. Firma bünyesinde alınan önlemlerin etkinliği sahada incelenerek üst yönetim tarafından teyit edilir. Yeni yılın başında her Ocak ayında iş güvenliği ayı uygulaması yapıyoruz. Amacımız çalışanlarda iş güvenliği bilincini arttırmak. İş güvenliği ancak temiz ve düzenli bir ortamda olur. Biz 5S’i başarılı bir şekilde uygulamaya çalışıyoruz. İyi planlanmış bir iş, güvenilir bir iştir. Toyota’da planlamaya çok önem veriyoruz” diye konuştu. Konuşmaların ardından soru cevap bölümüne geçildi ve konuşmacılara plaketleri takdim edildi.