BUSİAD’da ‘Vizyon Söyleşileri’ etkinliği gerçekleşti…

BUSİAD’da ‘Vizyon Söyleşileri’ etkinliği gerçekleşti…

BUSİAD’da ‘Vizyon Söyleşileri’ etkinliği gerçekleşti…

BUSİAD, Erguvan Tanıtım ve İtibar Atölyesi işbirliği, Almira Otel ve Sır Organizasyon destekleriyle düzenlenen “Vizyon Söyleşileri” etkinliği Bursa'da gerçekleştirildi.

Erguvan Tanıtım Ajans Başkanı Serdar Ömeroğulları’nın moderatörlüğünü yaptığı etkinlikte, Destek Patent A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Kemal Yamankaradeniz, Türkiye Kurumsal Sosyal Sorumluluk Derneği Başkanı Serdar Dinler ile İtibar Atölyesi Başkanı Ertan Acar konuşmacı olarak yer aldı.

Açılış konuşmasını yapan Ömeroğulları, etkinlik ile ilgili şu bilgilere yer verdi. “Sanayi ve ticaret alanında gelişmiş bir şehir olan Bursa için yeni bir döneme girmenin zamanı gelmiştir. Son yıllarda sıklıkla telaffuz edilen markalaşma, Ar-Ge, inovasyon, patent gibi kavramlar konusunda artık işadamlarımızın daha cesur olması ve kararlı adımlar atmasının zamanı gelmiştir.  Vizyon Söyleşileri başlığı altında başlatmış olduğumuz bu etkinlikler dizisi ile Bursa iş dünyasının vizyonuna katkı sağlamak ve bilgi anbarlarını genişletmek yegane amacımızdır. Her ay yeni konular ve konuklar ile bu etkinlik dizisini sürdürmeye devam edeceğiz” dedi.

TÜRKİYE'DE MARKA ve PATENTTE SON DURUM

Destek Patent A.Ş Yönetim Kurulu Başkanı Kemal Yamankaradeniz, Türkiye ve dünyada marka-patent uygulamalarında gelinen durumu değerlendirdi. Türk firmalarının marka tespitinde eksiklikleri olduğunu, iyi bir marka için çok detaylı araştırma yapılması gerektiğine dikkat çeken Yamankaradeniz, dünya pazarlarında ürün satabilmek içn marka çalışması yapılması gerektiğini vurguladı.

Marka oluştururken isim noktasında farklı dillerdeki anlama da bakılmasının önemine dikkat çeken Yamankaradeniz, dünya için ürünün nasıl satılması konusunun iyi düşünülmesi ve markalaşmak için teknolojinin de üretilmesi gerektiğini ifade etti.

“Teknoloji üretmek iklim meselesidir” ifadelerini kullanan Yamankaradeniz, Türkiye’de mevzuatın uygun olduğunu bununla birlikte teknolojinin geliştirilmesi için üniversite sanayi işbirliğinin önemine değindi. Yamankaradeniz, marka olmak için teknoloji üretmek, farklı bakış açısı, araştırma ve eğitimin şart olduğunu vurguladı. Türk firmalarının henüz “acımasız rekabet” ortamına girmediğini kaydeden Yamankaradeniz, 30 sene önce Türkiye'de patent sayısın bin olduğunu, bugün bu sayının 15 bine çıktığını ancak bu rakamların yeterli olmadığını vurguladı. Japonya'da bu rakamanın 400 bin olduğunu vurgulayan Yamankaradeniz, Türkiye'de de yenilik ve inavosyan yapılması gerektiğini anlattı.

GENÇLERİ ANLAMAYANLAR GELECEKTE BAŞARILI OLAMAZLAR

Türkiye Kurumsal Sosyal Sorumluluk Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Serdar Dinler, varlığını sürdürmek isteyen kurumların yapması gerekenleri anlattı. Geçmişten günümüze, günümüzden geleceğe olan değişikliklerin önemine dikkat çeken Dinler, kurumların değişime ayak uyduramama lüksüne sahip olmadığını vurguladı. Dinler; sanayi, ulaşım, elektrik, petro kimya, bilgisayar ve internetle birlikte iletişim alanlarında yaşanan devrim niteliğindeki gelişmelerin dünyanın seyrini değiştirdiğini de belirtti. Bu değişim sürecine daha çok gençlerin ayak uydurduğunu belirten Dinler, değişim konusunda gençleri anlamanın önemine dikkat çekti.

Günümüzde iletişimden, ekonomiye, sanayiden, teknolojiye kadar herşeyin değiştiğini vurgulayan Dinler, “Değişimi yönetmek için vizyon, vizyon için de geleceği görmek gerekir. Bizim artık elektronik konusunu bilen insanlara ihtiyacımız var” dedi.

İTİBAR YÖNETİMİNİN 3 TEMEL EKSENİ VARDIR

İtibar Atölyesi Başkanı İletişim Danışmanı Ertan Acar, son yılların en önemli gündem maddelerinden biri olan itibar yönetiminin püf noktalarını dinleyicilerle paylaştı. Bugün Türkiye’deki en değerli ilk 100 şirketin marka değerleri toplamının bir WallMart’ın marka değerini yakalamadığına dikkat çeken Acar, marka değerini oluşturan unsurlardan bir tanesinin de itibar olduğunu hatırlattı.

Yapılan araştırmaların; itibarlı şirketlerin yeni bir ürün ya da hizmet geliştirmiş olmasa da rakiplerine oranla borsada yüzde 15 daha yüksek fiyatla işlem gördüğünü belirten Acar, 1990'dan sonra kaliteli üretimle birlikte markalaşmanın da başladığını, 2000’li yıllarda etik ve kurumsal vatandaşlık kavramlarının girdiğini, ikibinli yılların sonuna doğru ise itibarlı olma döneminin başladığını kaydetti.

Amerika'da ikiz kulelere yapılan saldırılardan sonra, dünyada itibarlı olan markaların öne çıktığını kaydeden Acar, itibarın kriz döneminde de tolerans sağladığına dikkat çekti. Öyküleri bilinen marka oluşturmanın çok önemli olduğunu söyleyen Acar, Türk markalarının dünya çapında bilinmediğini, bu sorunun da teknoloji üreterek aşılabileceğini belirtti. 

İtibar yönetiminin 3 temel ekseni olduğuna da dikkat çeken Acar, bunların ‘gündem yönetimi’, ‘paydaşlık yaklaşımı’ ve ‘bir menkıbe yaratmak’ olduğunu söyledi. Bugün itibar ölçümlemesinin mümkün olduğunu ve İtibar Atölyesi olarak Türkiye İtibar Endeksi araştırmasını sürdürdüklerini belirten Acar, yakında Katma Değer Endeksi, Sürdürülebilirlik ve İstikrar Endeks araştırmalarını başlatacaklarını da müjdeledi.