BUSİAD genç üyeleriyle buluştu.
Bursa Sanayicileri ve İşinsanları Derneği (BUSİAD), genç üyeleriyle bir araya geldi. BUSİAD Evi bahçesinde gerçekleştirilen etkinlikte BUSİAD'ın 40 yaş altı genç üyeleri, eski BUSİAD Başkanları ve BUSİAD Yönetim Kurulu bir araya gelerek BUSİAD'ın gençleşmesi için önemli bir adım atılmış oldu.
Etkinliğin açılışında konuşan BUSİAD Yönetim Kurlu Başkanı Ergun Hadi Türkay, "BUSİAD Bursa'nın ve Türkiye'nin sanayisine, iş yaşamına çok önemli katkılar yapmış ve bunu yaparken de tamamen gönüllülüğü esas almış bir kurumdur. Geçen 43 yılda BUSİAD, ihracattan teknik eğitime, savunma sanayiden, kaliteye kadar Bursa'da çok önemli konuların öncüsü olmuştur" dedi.
Türkay, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Artık dünya değişiyor. Bu değişime BUSİAD da ayak uydurmak zorunluluğunun farkında. Sıradan bir kuşak değişiminin ötesinde bir dönem yaşıyoruz. Böylesi bir dönemde fizyolojisi de, düşünüşü de genç olanlara ihtiyacımız var. BUSİAD'ı emin bir şekilde geleceğe taşıma vakti. Burada bulunan genç arkadaşlara, bir yandan önemli bir sorumluluk yüklerken, diğer yandan da çok önemli bir kıymeti sunmuş oluyoruz. 43 yıllık birikimi ile Türkiye'nin en saygın STK'larından olan BUSİAD'da söz ve karar hakkı. BUSİAD'ı hem geleceğe taşımak, hem de kendinizi bu kolektif içinde geliştirmek için bu fırsatı değerlendirin. Hem Bursa, hem Türkiye, hem de sizler, büyük kazanımlar elde edeceksiniz, buna yürekten inanıyorum."
BUSİAD Başkanı Türkay'ın ardından eski BUSİAD Başkanlarından ve 40 yılını gönüllü sivil toplum kuruluşlarına vermiş olan Celal Beysel de bir konuşma yaptı. Beysel, üniversiteden sonra hayatının ikiye ayrıldığını, bir taraftan iş insanlığı ve sanayicilik, diğer tarafta da sivil toplum kuruluşlarının bulunduğunu söyledi. Beysel, sivil toplum kuruluşları kısmının sanayiciliğinden daha ağır bastığını da ifade ederken, şöyle devam etti:
"Ailem, kendim, ülkem ve çevrem için elimden geleni yaptım. Bu bakımdan vicdanım rahat. Ülkemizde sivil toplum kavramı, pek çok diğer kavram gibi yerli yerine oturmamıştır. Her işine gelen, kendi kurumunu sivil toplum kuruluşu olarak nitelendirmekte.
Yarı resmi sivil toplum kuruluşları, mesela ticaret ve sanayi odaları. Gönüllü sivil toplum kuruluşları, mesela BUSİAD. Gönüllü postuna bürünmüş güdümlü sivil toplum kuruluşları. Bir de tartışılmaz lideri ve görüşü olan tarikatlar sivil toplum kuruluşu olarak görülmekte. Sokaktaki insan bunu ayırt edemiyor. Bu kakafoni demokrasimize zarar veriyor."
TÜRKONFED Başkanlığının, kendisi açısından gönüllü sivil toplum kuruluşları konusunda doktora gibi olduğunu da ifade eden Beysel, şunları ifade etti:
"Türk insanı başlarında bir lider olmadan yön bulmakta zorlanıyor. 1988'de BUSİAD, Ankara, Kocaeli ve Eskişehir'deki SİAD temsilcileri toplanmış ve SİAD'ları birleştirme çalışması olmuş ancak başarılı olamamıştır. 1995'te TÜSİAD devreye girince TÜRKONFED kurulmuştur. TÜSİAD olmasaydı TÜRKONFED'i kuramazdık. TÜRKONFED'in kurulması ile TÜSİAD'ın Türk sanayisini temsil etme iddiası sarsılmıştır. TÜSİAD TÜRKONFED'i rakip yaratmıştır. TÜSAİD bunu biliyordu. Ama daha büyük bir amaç vardı demokrasi. TÜSİAD, TÜRKONFED'in kuruluşunu sağlayarak demokrasiye katkı sağlamış oldu.
Sivil toplum kuruluşlarının güçlerini üyelerinden alması gerekir. Başka bir yerden güç alırlarsa, o aldıkları güç odağı ortadan kalkınca çökerler. Demokrasi açısından BUSİAD'ın gücü hiçbir sivil toplum kuruluşunda yok. Sektörel değil tüm sanayiyi temsil eden bir kuruluş BUSİAD."
Beysel, genç BUSİAD üyelerinin sorularını da yanıtladı.