BUSİAD’ın Uludağ Üniversitesi ile birlikte organize ettiği seminer programları devam ediyor.

BUSİAD’ın Uludağ Üniversitesi ile birlikte organize ettiği seminer programları devam ediyor.

BUSİAD’ın Uludağ Üniversitesi ile birlikte organize ettiği seminer programları devam ediyor.

Mühendislik fakültesi son sınıf öğrencilerinin mesleki ve kişisel gelişimine katkıda bulunmayı amaçlayan söz konusu seminer programlarının son konuğu; İletişim Yazılım Genel Müdürü, aynı zamanda BUSİAD Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Tuncer Hatunoğlu oldu.

‘Kendi işinin sahibi olmak’

Öğrencilere, ‘Kendi İşinin Sahibi Olmak’ konulu bir sunum yapan Tuncer Hatunoğlu, memur bir aileden geldiğini ve ailesindeki ilk girişimci kendisi olduğu için masanın iki tarafını da çok iyi bildiğini söyledi.

Başarılı girişimcilerin ortak özelliğini, ‘Çok şey bilmeleri değil, daha fazla bilme iştahları’ olarak özetleyen Hatunoğlu, başarısız işletme sahiplerinin ise, finansman ve pazarlama gibi temel bazı konularda yeterli bilgiye sahip olmadıklarını vurguladı.

Para kazanmak öncelikli olmamalı

“Büyük işadamları; maliyeti ne olursa olsun doğruyu bulmaya çalışan, para kazanmayı ön plana koymayan ve öncelikle hedeflediklerini gerçekleştirmeye çalışan insanlardır” diyen Hatunoğlu, ilk beş yılda ayakta kalmayı başaran işletmelerin yüzde 80’den fazlasının ikinci beş yılda tasfiye olduğuna da dikkat çekti.

Girişimcinin karakterini bire-bir işine yansıttığına işaret eden Hatunoğlu, düşünceleri tutarsız, iş yapış şekli de ‘dağınık-düzensiz’ olan bir kişinin, işinin de aynı paralelde olacağını kaydetti. Hatunoğlu, “İşinizle ilgili bilgileriniz kısıtlıysa bu da eninde-sonunda işinize yansıyacaktır. Bu tarz eksiklikleriniz varsa işinizi veya çalıştığınız işletmeyi değiştirebilirsiniz. Ancak önemli olan; kendinizi değiştirmek, yani yaptığınız işle ilgili kendinizi geliştirmektir” dedi.

İşini iyi bilmek yetmez

İşini iyi bilen bir girişimcinin, bunu ekonomik hayata nasıl uyarlayacağını bilmediği anda ciddi sıkıntılar yaşayacağını anlatan Hatunoğlu, zor durumda kalmamak için işin her yönüyle en iyi biçimde analiz edilmesi gerektiğinin altını çizdi.

Hatunoğlu, “Ekonomik hayatın içindeki insanlarda üç tane ruh hali vardır. Bunlar; girişimci, yönetici ve teknik’tir… Bu üç ruh hali bir işletmenin başarısı için gereklidir. Ancak önemli olan; bunların dengesidir. Girişimci ruh; çok önemsiz durumları bile çok önemli fırsatlara çevirebilir. Vizyon sahibi ve hayalcidirler. İş dünyasında başarılı olabilmek için hayal kurmak şart… Girişimci, geçmişte kalmaz, hep geleceğe bakar. Yönetici ruhun, kendine özgü titiz bir kişiliği vardır. Girişimci, ‘kontrol’, yönetici ise ‘düzen’ aşığıdır. Girişimci, fırsatları yakalarken, yönetici problemleri görür. Teknisyen ruh da; işin hayal edilmesinden değil de bir an önce yapılmasından yanadır. Girişimci gelecekte, yönetici geçmişte,  teknisyen de günümüzde yaşar” diye konuştu.

Yeni bir işletme için yol haritası…

Bir işletme kurarken izlenecek yol haritasını, ‘Stratejik Hedef, Organizasyon Stratejisi, Yönetim Stratejisi, İnsan Kaynakları Stratejisi, Pazarlama ve Sistem Stratejisi’ olarak sıralayan Hatunoğlu, “Önce hedefe odaklanın, para mutlaka arkadan gelir. Öte yandan, pazarlamaya çok önem verilmeli. Toplam kalite kavramı ve paydaşlar iyi anlaşılmalı. Sağlam değerleri olan kurumlar yaratmak hedef olmalı” dedi.

Ülkenin ekonomik koşulları da önemli

Girişimcinin, başarı için sadece kendi sistemini kurmasının yeterli olmayacağını, ülkenin içinde bulunduğu ekonomik koşulları yakından takip etmenin de gerekli olduğunu vurgulayan Hatunoğlu, şöyle devam etti: “Türkiye çok zor bir coğrafyada ve ekonomisi iniş-çıkışlar gösteriyor. Fakat fırsatlar çok olduğu için karamsarlığa kapılmaya gerek yok. Girişimcilik, bazen olanaksızlıklar altında daha başarılı, daha yaratıcı sonuçlar verebilir. Öte yandan, günümüzde başta KOSGEB olmak üzere birçok kanaldan finansman desteği alabilmek mümkün. Bunlar da iyi değerlendirilmeli” diye konuştu.