BUSİAD Olağan Mali Genel Kurul Toplantısı yapıldı.
Kültürpark içindeki BUSİAD Evi’nde gerçekleştirilen genel kurulda; Ocak 2014’te yönetime gelen Günal Baylan başkanlığındaki Yönetim Kurulu’nun bir yıl boyunca yaptığı etkinlik ve faaliyetler ile denetim kurulu raporu, Dernek üyelerine detaylı biçimde aktarıldı.
Divan Başkanlığını İbrahim Yaşar’ın yaptığı Genel Kurul’da, BUSİAD’ın 2015 yılı bütçesi 1 milyon 62 bin lira, yıllık üye aidatı 2 bin 750 lira, yeni üye giriş aidatı da 10 bin lira olarak karara bağlandı.
37 yıldır örnek ve başarılı…
Yönetim Kurulu ile Denetim Kurulu’nun ayrı ayrı ibra edildiği Genel Kurulun açılışında yaptığı konuşmada; BUSİAD’ın; ilkeli duruşu, girişimci kimliği, fikir, proje ve yaptığı çalışmalarla ekonomik ve sosyal sorumluluk platformlarında 37 senedir örnek ve başarılı bir sivil toplum kuruluşu olarak yerini aldığını söyleyen BUSİAD Başkanı Günal Baylan, “Yönetim Kurulumuz da, göreve geldiği günden beri bu anlayışla sizlerin sevgi ve güvenine layık olabilmeyi arzulamıştır” dedi.
İş dünyasının siyasi ve ekonomik konularda çalışacağı daha çok dersin olduğunu belirten Baylan, tek üzüntülerinin; heves edilen çalışmaların, eski alışkanlıklar ile devam ettirilmek istenmesi olduğunu vurguladı.
Hızla değişen dünyada mahalli idarelerden başlayarak, yapılacak tüm çalışmaları, iş dünyasını geleceğe taşıyacak vizyon doğrultusunda, ortak akıl ve bilimsel çalışmaların, kurumlar arasındaki koordinasyon desteği ile bölgenin değerleri de göz önüne alınarak kontrollü, ölçülebilir ve denetlenebilir bir yapıda gelişmesini arzuladıklarını anlatan Baylan, şöyle devam etti:
İş dünyası temkini elden bırakmamalı
“Bugüne kadar yaptığımız açıklamalarda bu konulara dikkat çekmeye gayret ettik. Cumhurbaşkanlığı seçimi sonrası görev alan 62. Hükümetten beklentimiz; yapısal sorunları çözmek için başlıklar altında açıklanan reformların seçim politikalarından uzak, paylaşımcı ve sürdürülebilir olmayı hedefleyen nitelikte olmasıdır. Türkiye’deki ekonomik görünüm, büyümenin para politikalarıyla çözüleceği yönündedir. Bu konuda Merkez Bankası sürekli olarak siyasi baskı altında… Günü kurtarmak için uygulanan politikalar; üretim, sanayi ve özellikle ihracatı kapsamadığı sürece başarılı ve sürekli olmayacak. Tasarrufların üretken sektörlere yönelmesi, sanayinin ekonomideki payının artırılması ve büyümenin yüzde 5’in altına düşmemesi için gayret edilmeli. Jeopolitik riskler ve bölgemizdeki siyasi istikrarsızlık, dış politikalarda atılan başarısız adımlar ve bulunduğumuz pazarlardaki olumsuzlukların etkisi ile 2015 yılında ekonomik büyümemizin olumsuz etkileyeceğini ve dolayısıyla iş dünyasının belli bir süre daha temkinli davranması gerektiğini öngörüyoruz.
Kazançlarını yatırıma dönüştürmüş, gelişmiş teknolojik sanayisi ile ihracat hedeflerini kat kat aşmış, iktisadi kalkınmasını, bölgelerarası gelir farkını azaltarak gerçekleşmiş, demokratikleşme, temel hak ve özgürlüklerde yaptığı uygulamalar ile evrensel hukuk devleti olmuş, eğitimde yapılan başarılı reformlarla bizi geleceğe taşıyabilecek aydın gençleri yetiştirmiş, ulusal gelişmişlik düzeyi artmış, siyasi tercihlerini sorgulayan insan yapısı ile Avrupa Birliği’ne tam üye olmuş güzel bir Türkiye’de gelecek kuşakların sanayiciliğin keyfini çıkarmalarını diliyorum.”