BUSİAD, Uludağ Üniversitesi ile birlikte organize ettiği seminerler devam ediyor.

BUSİAD, Uludağ Üniversitesi ile birlikte organize ettiği seminerler devam ediyor.

BUSİAD, Uludağ Üniversitesi ile birlikte organize ettiği seminerler devam ediyor.

BUSİAD ile Uludağ Üniversitesi işbirliğinde düzenlenen ve mühendis adaylarının kişisel-mesleki gelişimine büyük katkı yapan seminerler dizisi, beşinci yılında da artan katılımla devam ediyor.

TOFAŞ Akademi Dış İşbirliklerini Geliştirme Bölümü’nden Sorumlu Müge Özdemir, BUSİAD işbirliğinde düzenlenen etkinlikte, Uludağ Üniversitesi’nin Makine, Tekstil, Çevre, Elektrik-Elektronik ve Otomotiv Mühendisliği Bölümü öğrencilerine ‘Etkili Sunum Teknikleri’ konulu bir seminer verdi.

Öğrencilerin yoğun ilgisiyle karşılaşan Müge Özdemir, Prof. Dr. Mete Cengiz Kültür Merkezi’ndeki seminerde, etkili bir sunum için izlenmesi gereken yol haritasını somut örneklerle anlattı.

Etkili sunum teknikleri…

Müge Özdemir öğrencilere, “Düşüncelerimiz kabul görür, tüm katılımcılara ulaşabilir, ilgiyi de üzerimize çekebilirsek etkili bir sunum yapmış oluruz. Diğer yandan, yüksek bilgi seviyesinin, etkili bir sunum için yeterli olmadığını da belirtmem gerekiyor. Bilginizi karşı tarafa aktaramıyorsanız sorun var demektir. Ne kadar bilirseniz bilin ancak karşı tarafın anlayabildiği kadar öğretebilirsiniz” dedi.

Sunum yapmaktaki amacınız ne?

Etkili bir sunum için her aşamanın çok titiz bir hazırlık gerektirdiğine dikkat çeken Özdemir, seminere katılan öğrencilere bu konuda şu püf noktaları verdi: “Öncelikle hedef kitle ve bu kitleye uygun dil seçimi çok önemli. Amacınız nedir? Bilgilendirmek mi, ikna etmek mi, tutum ve davranış değişikliği yaratmak mı, eğlendirmek mi? Ne yapmak istiyorsunuz? İlk girişi, amacınıza ulaşabilmek için çok güçlü yapmak zorundasınız. Sunuşunuzu şekillendirmek adına içinizden katılımcılara şu üç soruyu sorun ve ona göre bilgi verin: Sizin için önemli olan nedir? Benden ne öğrenmek istiyorsunuz? Benden öğrendikleriniz ne işinize yarayacak? Dolayısıyla etkili bir sunumda giriş; konuşmanın konusuyla bağlantılı, ilgi çekici ve size özgü olmalı. Hedefinize bağlı olarak, ana konuyu geliştiren düşüncelerinizi sunumun orta bölümünde aktarın. Bu da net, anlaşılır ve hedefe uygun olmalı. Son bölümde ise, ana düşünce kısa ve güçlü olarak tekrar vurgulanmalı. Özellikle yetişkinler; kısa yoldan, sorun ne ise hemen onun çözümünü somut örneklerle görmek istiyor. Sunumun kısa sürede yarar sağlaması isteniyor. Yetişkinler, ‘BFN’, yani ‘Bana Faydası Ne’ kanalından dinler. Dolayısıyla onlara etkili bir sunum yapmak isteyen kişi de, ‘OFN’ yani, ‘Ona Faydası Ne’ kanalından anlatmak zorundadır. Frekanslar ancak bu şekilde tutar.”

Nasıl söylediğiniz daha önemli

Sunumda beden dilinin önemine de değinen Özdemir, “Sunuma fiziksel ve zihinsel olarak kendinizi hazırlayın. İlk 180 saniye çok önemli. Yapılan araştırmalarda, etkili bir sunumda kelimelerin yüzde 7, ses tonunun yüzde 38, beden dilinin ise yüzde 55 daha etkili olduğu ortaya çıkıyor. Aslında çoğu zaman ne söylediğinizden ziyade nasıl söylediğiniz önemlidir. Sunumdan önce mutlaka prova yapın. Arkadaşınıza anlatın, aynada kendinize anlatın veya sunum provası yaparken kendinizi videoya çekin. Dolayısıyla sunumda nasıl görüneceğini önceden kendiniz görün” diye konuştu.

Başarının anahtarı sizin elinizde

Sunumu ‘sahne dünyasına’ benzeten Özdemir, sahneye çıkmak için en önemli yedi adımı ise şu şekilde sıraladı: “Ne anlatıyorsun, Kim dinleyecek, Niçin anlatıyorsun, Nasıl anlatacaksın, Ne zaman anlatacaksın, Nerede anlatacaksın, Başkası olma kendin ol… Dolayısıyla kendinize inanın. Çünkü başarının anahtarı sizin elinizde” diye konuştu.