BUSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Günal Baylan’ın, Mart ayı enflasyon verileri ile ilgili açıklaması
BUSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Günal Baylan, Mart ayı enflasyon verileri ile genel ekonomik konulara ilişkin görüşlerini dile getirdi.
TÜİK tarafından açıklanan verilere göre; yükselişini sürdürmesi beklenen enflasyon, Mart ayında yüzde 1.13 artış gösterdi. Yıllık enflasyon ise yüzde 8.39 ile 8 ayın zirvesine çıktı. Yüksek enflasyon, dış ticaret açığı ve düşük büyümenin yakın zamanda olumluya döneceğine dair güçlü bir işaret gözükmediğini belirten BUSİAD Başkanı Günal Baylan, Türkiye’nin orta gelir tuzağından, ekonomide yeni açılımlar yapamadığı sürece ne yazık ki kısa ve orta vadede kurtulamayacağını vurguladı.
YERLİ ÜRETİM DESTEKLENMELİ
Yılın ilk çeyreğinde ihracatın sadece yüzde 6,2 artarak 38.6 milyar dolara yükseldiğini belirten Baylan, “Cari açığın minimuma indirilmesi, ithalata bağımlılığın azaltılması için yerli üretim desteklenmeli ve ekonomide yapısal reformlara ilişkin kararlılığımız devam etmeli. İhracatçılarımız için istikrarlı yükselen bir kur politikası da büyük önem arz ediyor” dedi.
Suni gündemler ve yerel seçim maratonu nedeniyle ekonominin tamamen göz ardı edildiği bu dönemin artık geride kalmasını isteyen, yeni süreçte ülkenin istikrar ve büyümeye odaklanması gerektiğini ifade eden Baylan, ekonomide verimliliğinin artırılması gerektiğine de işaret etti.
İKİ SEÇİM TEDİRGİNLİĞİ YAŞANIYOR
BUSİAD Başkanı Baylan, “İç talepteki yavaşlama, uluslararası likiditenin azalmasından kaynaklanan ilave riskler, 17 Aralık sonrası büyük şaşkınlık yaratan gelişmeler Türkiye’nin ekonomideki enerjisini düşürdü. İş insanları olarak, önümüzdeki iki seçimin tedirginliğini şimdiden yaşamaya başladık. Ekonominin yine geri planda kalacak olmasından duyulan endişe, yeni yatırım planlarını öteliyor. Bütün bu süreçler; üretimin daha da yavaşlamasına ve istihdam kayıplarına yol açmaya devam edecek” diye konuştu.
Ekonomik büyüme için istikrar ve güven ortamının şart olduğunu ifade eden Baylan, sadece içeriden gelen tepkilere değil, uluslararası kredi derecelendirme kuruluşlarının ikazlarına kulak verilmesi gerektiğinin de altını çizdi.