BUSİAD Yüksek Danışma Kurulu Toplantısı Sonuç Açıklaması.
Krizin en az hasarla atlatılması birlik ve beraberlik içinde el ele verilerek gerçekleştirilebilir !
Yeni bir yılın eşiğinde bulunduğumuz bu günlerde, reel sektör olarak umut ve beklentilerimizin karşılık bulması amacı ile bir araya gelmiş bulunmaktayız.
Yaşadığımız , her ülkeyi etkisi altına alan, global kriz, dünyanın bugüne kadar gördüğü en büyük krizdir.
Dünya ekonomisini tüm boyutlarıyla etkisi altına alan ve dünya finans ve ekonomisini yeniden yapılandıracak olan bu kriz, Türkiye’de de etkisini şiddetle göstermeye başlamıştır.
Ülkemizde, özellikle son yıllarda, temel maliyet girdileri oldukça fazla oranda artmış, düşük kur / yüksek faiz politikası sonucu ihracatçı kar edemez olmuş, ithalat açığı en yüksek rakamlara ulaşmıştı ve bu nedenle, şirketler tarafından yapılan tüm iyileştirme faaliyetleri yetersiz kalmaktaydı.
Reel Sektör krize böyle bir atmosferde yakalanmıştır .
Bu kriz sebebi ile, işletmeler sipariş alamadıkları için, üretim yapamaz ve istihdam sağlayamaz duruma gelmişlerdir.
Bunun sonucu olarak; Otomotiv Ana ve Yan Sanayi, Tekstil ve İnşaat Sektörleri başta olmak üzere, birçok sektörde üretim ve istihdam hızla gerilemeye başlamış olup, gidişat; büyük bir işsizliğin yaşanacağı yönündedir.
Reel sektörün, son derece zor koşullar içinde faaliyet gösterdiği bu günlerde, nasıl ayakta kalabiliriz i düşünmenin, tartışmanın ve önlem almanın zamanının çoktan geldiğinin farkındayız.
Bu krizin en az hasarla atlatılmasının, iktidarı, muhalefeti, sendikası, işçisi, işvereni ve STK’sıyla el ele verilerek mümkün olabileceğine inanıyoruz.
İlgili tüm taraflar sorumluluklarını karşılıklı diyalog içinde yerine getirmelidir. Özellikle, otuzdokuz ülkenin yürürlüğe koyduğu acil önlemler paketinin, ülkemizde hala netlik kazanmamış olması ve açıklanmaması endişe vericidir.
Küresel krizin büyüklüğünü tekrar hatırlatarak, Hükümetimizin yerel seçimlerdeki oy kaybını da bir kenara bırakmasını, zaman geçirmeden önlemlerini alıp, yürürlüğe koymasını bekliyoruz.
Krizin etkilerini hafifletmek ve olası hasarı azaltmak için önerilerimiz şunlardır:
1- Yatırımların durmasını engelleyecek ve istihdamın en azından mevcut seviyesinin korunmasını sağlayacak, krize özel bir teşvik paketi devreye sokulmalıdır. İstihdam üzerindeki yüklerin en az yarısının 12 ay süreyle kaldırılması, reel sektöre rahatlama sağlayacak ve istihdamın düşmesini engelleyecektir.
2- IMF anlaşması hızla sonuçlandırılmalıdır. Bu anlaşma, hem politikalara güvenilirlik, hem de piyasalara fon imkanı sağlayacaktır.
3- Doğrudan vergilerin yanı sıra, KDV ve ÖTV oranlarında da süresi belli indirimlere gidilmeli ve bu indirimler mutlaka kayıt dışı ekonomiyi kayıt altına alma çabaları ile birlikte yürütülmelidir.
4- Yurtiçi talebi canlandırmak üzere, başta altyapı, konut yatırımları gibi istihdam yaratan yatırımlar, eğitim, özellikle, mesleki eğitim yatırımları için kamu yatırım harcamaları artırılarak ekonomi hızlandırılmalıdır.
5- Reel sektörün borçlarını ödeyemez hale düşürülmesi, sonuç olarak finansal sektörün dengelerini olumsuz etkileyecektir. Bu nedenle, kredi mekanizması mutlaka çalıştırılmaya devam ettirilmelidir. Bu amaçla, bankalarda likiditeyi rahatlatacak ve ipotek vb. gibi yasal sorunları giderecek önlemler alınmalı, Eximbank ve diğer kamu bankalarının kaynakları daha çok artırılmalıdır.
6- KOBİ’lerin finansman kaynaklarına, uygun bir maliyetten erişim imkanlarının artırılması gerekir. Kredi garanti fonu sistemi daha yetkin ve yaygın olarak kullandırılmalıdır. Bunun yanı sıra, KOSGEB’in proje desteklerinin yeniden etkin bir şekilde kullanılabilir hale gelmesi, KOBİ’lerin geleceği açısından önemlidir. Geçici süreyle Devletin elinde bulunan, işsizlik fonu gibi fonlarla kredi olanaklarının arttırılması sağlanmalıdır.
7- İçinde bulunduğumuz bu kriz ortamında işgücü fazlalığının (İşçi çıkarmadan) eritilebileceği en önemli esnekliklerden biri de denklik uygulamasıdır. Ekonomik krizin uzun soluklu olacağı düşünülürse, halen 2-4 ay ile sınırlı uygulama serbest bırakılmalı veya süreç bir yıla çıkartılmalıdır.
8- Tüm bu önerilerimizin yanında, uzun soluklu AB’ye üyelik sürecinde, ülke olarak üzerimize düşen konularda, bizden istenen ve beklenen ev ödevlerini zamanında ve eksiksiz olarak tamamlamayı asla aksatmamalıyız. Kriz sürecinde göstereceğimiz yüksek performansı AB’ye giriş sürecinde de göstermek zorunda olduğumuz unutulmamalıdır.
Bu önerilerimizin dikkate alınması ve gerçekleştirilmesi sürecinde, reel sektörün temsilcileri olarak bizler de tüm gücümüzle çözüm üretmeye katkıda bulunacağız.
Bundan hiç kimse şüphe duymamalıdır…
Saygılarımızla ,
Ali İhsan YEŞİLOVA
BUSİAD Yüksek Danışma Kurulu Başkanı