Çekirge Toplantısı’nın konuğu Cem Kozlu oldu.
Aralık ayı Çekirge Toplantısının konuğu, Türk Hava Yolları Yönetim Kurulu eski Başkanı ve Genel Müdürü, aynı zamanda Anadolu Grubu Yönetim Kurulu Üyesi Cem Kozlu oldu. Liderlik ve başarı üzerine önemli ipuçları veren Kozlu, hedefe odaklanan ve buna uygun strateji geliştiren bir ekibin istediği her şeyi yapabileceğini söyledi.
Öte yandan, Hilton Oteli’nde gerçekleştirilen toplantıda, BUSİAD’ın yeni üyeleri Alper Özalp, Emsal Çoban, Livza Yılbirlik Yılmaz ile Uğur Urkut’a Başkan Günal Baylan tarafından Dernek rozeti takıldı.
2015, 2014’ten daha alt seviyede olacak
Toplantının açılış konuşmasını yapan BUSİAD Başkanı Günal Baylan, Türkiye ekonomisinin, küresel risk iştahındaki artış ve petrol fiyatlarındaki gerilemeye paralel, gelişmekte olan diğer ülkelerden pozitif yönde ayrışabileceğini belirtti.
“Kamu maliyesinin -göreli olarak- geçmişe göre sağlamlığı, bankacılık sektörünün gelişmişliği ve duyulan güven olumlu sayabileceğimiz özelliklerimiz arasındadır” diyen Baylan, her türlü zorluğa rağmen ihracattaki artışın da sevindirici olduğunu kaydetti.
Cari açığın oluşturduğu risk, finansman ve girdiler konusundaki dışa bağımlılık, enflasyonun göreli yüksekliği, düşük tasarruf oranı, siyasi ve jeopolitik riskler ile orta gelir tuzağı riskinin belirginleşmesini ise ülkenin olumsuz sayılacak özellikleri arasında sıralayan Baylan, “Yaptığımız analizden bir sonuç çıkarmak istersek, yapısal sorunlarımızla birlikte FED’in faiz artırımı riskini göz önüne aldığımızda 2015 yılı beklentimiz; 2014 yılı göstergelerinden daha alt seviyede olacağı doğrultusundadır” dedi.
Sanayi yatırımları azalıyor
Sanayi yatırımlarının, gayrisafi yurtiçi hasıla ile istihdam içindeki payında görülen azalmaya dikkat çeken Baylan, 1990’lı yıllarda yüzde 32 olan sanayi üretimi oranının, günümüzde yüzde 19’a kadar gerilediğini vurguladı. Baylan, “Gelişmiş ekonomilerin de, bugünkü sorunlarının temelinde büyük ölçüde sanayinin ihmal edilmesi yatıyor. Ekonomik ve sosyal sorunların çözümü; özellikle ülkemiz için, yeniden sanayileşme yüzdesinin artışıyla mümkün olacak. Sanayide geleceğe yönelik strateji ve oluşumlara ağırlık vermek önceliklerimiz arasında olmalı. Hizmet sektörüne dayalı büyüme modelinin; istihdam ve gelir artışı sağlamadaki başarısızlığı açıkça görülüyor. Sanayileşmesini tamamlamadan, hizmet sektörüne geçiş bizim gibi gelişmekte olan ülkeler için gelecekte büyük sorun teşkil edecek” diye konuştu.
Sanayi, üretim ve yatırım ortamını iyileştirmek için yapılması gerekenleri de anlatan Baylan, düşük kur politikasında ısrarcı olunmaması, dünya ve bölge eksenli ekonomik, askeri, politik gelişmelerle ilgili alınacak kararların, ekonomide yaratacağı baskıyla, içeride-dışarıda ülkeye karşı güvensizlik yaratılmaması gerektiğinin altını çizdi.
Bilgi ekonomisine dönüşüm sağlanmalı
BUSİAD Başkanı Günal Baylan şöyle devam etti: “Hukuk alanında; çağdaş bir anlayışla, güven yaratan yapıda ve toplumun tüm kesimini kapsayacak bir Anayasa, saygınlığımızı artıracak. Türkiye’nin ihracat dengesini sağlaması ve ekonomisini bir üst seviyeye taşımasının yolunun ‘bilgi ekonomisine’ dönüşümden geçeceği öngörülüyor. Bu hedef ise; iyi eğitim almış gençlerimiz ve onların sanayide yapacakları atılımlarla sağlanabilir. Başarıya, eğitim alanında yapılacak köklü bir değişiklikle ulaşılacağına inanıyoruz. Öte yandan, geçtiğimiz günlerde yapılan Eğitim Şurası’ndan basına yansıyan konuların kalkınma için gerekli olan inovasyon, katma değer gibi kavramlarla örtüşmediğini de söyleyebiliriz. Gençlerimize; sanayi ve üretimin ülke geleceği için milli bir duygu olduğunu anlatıp, onları eğitim süreçlerinde sanayiye özendirme ve kazandırma gayretinde olmalıyız. Uludağ Üniversitesi ile yaptığımız çalışmalar da bu doğrultudadır. Gençlerimizin sanayide karşılaşabileceği zorlukları telafi etmek amacıyla staj, proje yetkinliği, Ar-Ge sertifikasyonu, Teknoloji Transfer Ofisi ile proje çözümü gibi işbirlikleriyle sanayicilerimize destek olmaya çalışıyoruz.”
Cem Kozlu’dan önemli ipuçları
1997-2003 yılları arasında Türk Hava Yolları Yönetim Kurulu Başkanlığı yapan ve halen The Coca Cola Company’de Avrasya ve Afrika Grup Danışmanı olarak çalışan Cem Kozlu da yaptığı sunumda, başarılı bir gelecek için izlenmesi gereken yol haritasını çarpıcı tespitlerle aktardı.
“İnsan kendisini ve potansiyelini geliştirmeye çalışırsa bazen bir fırsat, tehdit ve engel o potansiyeli sergilemesine imkan sağlar “diyen Kozlu, hedefe odaklanan ve doğru stratejiyi oluşturan kişi, kurum ve firmaların yapamayacağı hiçbir şey olmadığını kaydetti.
Kozlu, “İş konusu ne olursa olsun bir kurum hüküm ve kararlar üreten bir fabrikadır. Hatalardan kaçınmak söz konusu olduğunda kurumlar bireylerden daha iyidir. Çünkü doğal olarak daha yavaş düşünürler ve nizami süreçleri, uygulama süreçleri vardır. Fakat şunu da unutmamalıyız, Öğrendiğimiz her şey geçici. Dün öğrendiğim, belki bugün bile geçersiz hale gelebilir. Teknoloji bu kadar gelişmemişken öğrendiklerimizle 15-20 yıl idare ettik. Fakat bugün öğrenilenler çok çabuk demode oluyor” dedi.
Zamanında, hızlı ve cesur karar vermek gerekiyor
Bazen, piyasa şartlarında zamanında, cesur ve hızlı karar verememenin, firmaları batma noktasına getirebileceğine dikkat çeken Kozlu, gücünü, kapasitesini bilmeyen, kendini tanımayanların da başarısız olma ihtimalinin yüksek olduğunu savundu.
Ülkeler barış ortamında zenginleşir
Türkiye’nin en önemli sorunlarından birisinin; üretim ekonomisi için gerekli olan eğitimin sağlanamamasından dolayı imalattan giderek uzaklaşmak olduğuna dikkat çeken Kozlu, konuşmasının son bölümünde 2014 yılını değerlendirdi 2015 yılı beklentilerini anlattı.
2014 yılının şirketler açısından genelde olumlu geçtiğini, fakat 2015 yılına ise dikkatli ve oldukça tedirgin yaklaşıldığını belirten Kozlu, “2015 yılı için bir artı, bir de eksi tespitim var. Artı olan; petrol ve enerji fiyatlarındaki düşüş, sadece bizim değil ihraç pazarımız olan ülkelerin de faturalarını düşürecek. Eksi olan ise; birçok şirketin yatırım kararını ertelediğini görmek… 2015 seçim yılı ve etrafımızda pek çok olumsuzluk yaşanıyor. Dolayısıyla ‘bekle-gör’ politikası izleyenlerin sayısı fazla… Ülkeler ne zaman zenginleşir? Barış ortamında… Oysa bölgemiz, barıştan en uzak olduğu günleri yaşıyor.”