Geleneksek Çekirge Toplantısı ve İftar Yemeği
Bursa Sanayicileri ve İşadamları Derneği’nin (BUSİAD) geleneksel Çekirge Toplantısı ve iftar yemeği Altınceylan Tesisleri’nde gerçekleştirildi. Uludağ Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekan Yardımcısı Prof. Dr. Enver Uysal’ın ‘İş Dünyasında ve Siyasette Ahlaki Değerler’ konulu bir sunum yaptığı geceye BUSİAD üyeleri ile Bursa medyası yoğun ilgi gösterdi.
Programın açılış konuşmasını yapan BUSİAD Başkanı Günal Baylan, küresel ekonominin inişli-çıkışlı seyir izlediği bu dönemde ekonomik ve siyasi gelişmelerle ilgili görüşlerini katılımcılarla paylaştı.
Türkiye’de krizlere ve zorluklara karşı tecrübeli bir iş dünyası olduğu söyleyen Baylan, ülke ekonomisine katkı veren iş insanlarının siyasi çatışmaların çok ilerisinde olduğunu kaydetti.
Büyüme rakamının, iş dünyasının katkısıyla yılın ilk çeyreğinde yüzde 4.3’e çıktığını anımsatan Baylan, birçok uluslararası kuruluşun Türkiye için 2014 yılı büyüme tahminini yukarı çektiğini vurguladı. Baylan, ihracatın büyümeye olan katkısının 2.7 puan olmasını da ‘sevindirici’ olarak nitelendirdi.
Yüzde 4 büyüme bandına takıldık
“Kur ile rekabet olmaz” diyerek yıllardır ihracat için çalışan üreticiyi göz ardı edenlerin, ihracatın büyümeye olan katkısını görmelerini isteyen Baylan, “Risk alarak değer yaratma arzusu duyan yabancı para girişinin dışında, sermaye girişi azaldı. Dış koşullar şu an yatırım eğiliminin düşmesini ve iç tasarrufların artırılmasını gerektiriyor. Açıklanan verilerden de gördüğümüz gibi, karlılık oranlarımızın düştüğünü, şirketlerimizin borçlarının gelirine göre daha hızlı arttığını gözlemliyoruz. Bu durumun ileride, zaten kırılgan olan ekonomimiz için sıkıntı yaratabileceğini söyleyebiliriz. Türkiye ekonomisi şu an yüzde 4 büyüme bandına takıldı. Bu durum, mevcut ekonomik ortamda bazı ülkelerle mukayese edildiğinde başarı olarak görülebilir. Ancak genç nüfusun yoğun, cari açığın yüksek olduğu bir ülke için yeterli olmadığını da biliyoruz. Bu bandı aşmak için yapısal değişiklikler yapmazsak kalıcı bir etki elde edemeyiz. Mevcut siyasi ortam yumuşamadan, üretim faktörlerini değiştirmeden, yatırım ortamını iyileştirmeden, iş gücüne katılım profilini yükseltmeden, büyümeyi daha da artırmak mümkün değil. Taraflara ayrılarak beyanlarda bulunmak yerine, sorunun kalıcı çözümüne odaklanmak çok önemli. Alınacak tüm ekonomik tedbir ve dış politika kararlarının, günü kurtarmak yerine uzun süreli getirileri kapsayacak şekilde olması bizlerin ve ülkenin menfaatinedir” dedi.
Siyasi çekişmeler sonu gelmez hesaplaşmalara yönlendirdi
Toplumun en küçük birimi olan aile idaresinde yaşanan anlayış, huzur ve hoşgörü duygularının, mahalli yönetimden başlayarak devlet yönetimlerine yansımasının önemine de değinen Baylan, siyasi geçmişe bakıldığında; yaşanan çekişmeler ile gruplaşmaların ülkeyi sonu gelmez hesaplaşmalara yönlendirdiğini ifade etti.
“Amacımız; ülkede yaşayan her vatandaşımıza kaliteli yaşamı sağlamak ise, bunu tesis etmek ilk önceliğimiz olmalı. Fakat bu konuda birleşemiyoruz” diyen BUSİAD Başkanı Baylan şöyle devam etti: “Cumhurbaşkanlığı seçimi yaklaşıyor. Devlet adamlığı yapacak birikime sahip, görev süresi boyunca herkesi kucaklayan ve her bireyin takdirini kazanmayı amaç edinen; kısaca demokrasinin gelişmesi için çaba gösteren her adayın başımızın üstünde yeri var.”
Güçlü ve özgün bir eğitim sistemi şart
Güçlü ve özgün bir eğitim sisteminin gerekliliğinden de bahseden Günal Baylan, gelişen ve değişen dünyada şartlara ayak uydurmanın ancak müspet ilimle mümkün olduğunu dile getirdi.
Baylan, “Atatürk’ün kurduğu uygar ve milli eğitimin sayesinde Türkiye; bugün bir Afganistan, Somali, Filistin, Irak, Suriye ve benzeri ülkeler gibi olmaktan kurtuldu. Çağdaş eğitimin temel amacı işte burada ortaya çıkıyor. Yüce Allah’tan; modern, çağdaş demokrasi anlayışı ve ekonomik değerleri ile dünyada herkesi imrendiren, bireylerinin kaliteli ve huzur içinde yaşadığı bir ülkeyi, bizlere ve çocuklarımıza nasip etmesini diliyorum” diye konuştu.
Ahlaken özürlü insanları kınayabilirsiniz
BUSİAD Başkanı Günal Baylan’ın açılış konuşmasından sonra kürsüye çıkan Uludağ Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekan Yardımcısı Prof. Dr. Enver Uysal, ‘İş Dünyasında ve Siyasette Ahlaki Değerler’ konulu sunumunda çok çarpıcı bilgiler aktardı.
“Günümüzde hepimizin verdiği ahlaklı ve iyi insan olma mücadelesinin aynısını, tarih boyunca peygamberler ve filozoflar da verdi. Bu; insanlık ve kutsallık arz eden bir mücadele” diyen Prof. Dr. Uysal, ‘ahlak’ı; ‘insan olma sanatı’ olarak nitelendirdi.
Ahlak’ın; ‘alışkanlık’ ile çok yakından ilişkili olduğunu da söyleyen Uysal şöyle devam etti: “Aristo, ‘Bu dünyada özürlü olan insanları kınama hakkına sahip değiliz, aksine onlara daha şefkatli davranmalıyız. Fakat ahlaken özürlü insanları kınayabilirsiniz. Çünkü ahlakını düzeltmek, irade ve akıl varlığı olarak insanın elindedir’ demiştir. Dolayısıyla ahlakını düzeltmek insana emanet edilmiştir. Ahlak; insandaki alışkanlıkların bütünüdür.”