İş Sağlığı ve Güvenliği Ortam Ölçümlerinin Yönetimi” konulu panel yoğun bir katılıma sahne oldu.

İş Sağlığı ve Güvenliği Ortam Ölçümlerinin Yönetimi” konulu panel yoğun bir katılıma sahne oldu.

İş Sağlığı ve Güvenliği Ortam Ölçümlerinin Yönetimi” konulu panel yoğun bir katılıma sahne oldu.

BUSİAD Evi’nde  düzenlenen panelin açılış konuşmasını yapan BUSİAD Başkan Yardımcısı Tuncer Hatunoğlu, 2014 yılında maden ve inşaat sektöründe toplu ölümlerle sonuçlanan iş kazaları yaşandığını, iş kazaları ve meslek hastalıkları sıralamasında Türkiye’nin ne yazık ki ‘güvensiz çalışan bir ülke’ olarak nitelendirildiğini, özellikle iş kazası bildirimi, meslek hastalıklarının teşhis edilmesi ve tanı konulması süreçlerinin de etkin olarak işletilmediğini vurguladı.

Kanunla birlikte çalışmalar hız kazandı

6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’nun yürürlüğe girmesiyle birlikte sağlık ve güvenlik konularında çalışmaların hareket kazandığına dikkat çeken Hatunoğlu, “30 Haziran 2012 tarihinde İSG Kanunu‘nun yayınlanmasıyla birlikte mevcut yönetmelikler, kanunun daha aktif uygulanması amacıyla revizyon gördü ve güncellendi. Güncellenen mevzuatın hızlı bir şekilde işyerlerinde uygulanması, işyeri hekimi ve iş güvenliği uzmanı görevlendirmelerinin zorunlu tutulmasıyla kayıt sistemi de günden güne iyileşiyor” dedi.

İşyeri ortam ölçümleri ile ilgili de kanunun yayınlanmasından yaklaşık bir yıl sonra, 20 Ağustos 2013 tarihinde “İş Hijyeni Ölçüm, Test ve Analizi Yapan Laboratuarlar Hakkında Yönetmelik” yayınlandığını belirten Hatunoğlu, bu yönetmeliğin, işyerinde ortam ölçümü yaptırmak isteyen firmalara kılavuz olduğunu kaydetti.

Sağlıklı bir işyeri ortamı, daha fazla verimlilik demektir

Hatunoğlu şöyle devam etti: “Kalite yönetim sistemi yaklaşımı olan ‘ölçemediğiniz şeyi iyileştiremezsiniz’ mantığıyla işyerinde meslek hastalıkları için gürültü, titreşim, toz, kimyasal, iş kazaları için de işyeri aydınlatma yeterliliği ölçümleri mutlaka yapılmalı ve ölçüm sonuçlarının yer aldığı rapora göre gerekli iyileştirmeler sağlanmalı. İşyerinin ‘sağlıklı bir ortam’ olması demek, çalışanların da işini verimli biçimde yapması demektir. İş güvenliği ortam ölçümleri bu noktada çok önemli bir yer tutar ve yapılıp-yapılmamasından işveren sorumludur.  İşadamları olarak sağlığın her şeyden önce geldiğini göz önünde bulundurup, çalışanlarımızı mağdur etmemek için ölçümleri zamanında yaptırıp, gerekiyorsa iyileştirmeleri  sağlamalıyız.”

“İş Sağlığı ve Güvenliği Ortam Ölçümlerinin Yönetimi”

Açılış  konuşmasının ardından, MARSİFED Başkanı İhsan Karademirler’in oturum başkanlığını yaptığı panelde; Doç. Dr. Tülin Gündüz Cengiz, “Gürültü ve Titreşimin İnsan Üzerindeki Etkisi”, ÇSGB İSGGM Laboratuar Yetkilendirme Birimi Sorumlusu Vekili Kağan Yücel, “İşyeri Denetimlerinde Karşılaşılan Durumlar ve Yasal Beklentiler”, ÇEDFEM Genel Müdürü Hüsamettin Çoban, “Ölçüm Yöntemleri, Ölçüm Sonuçlarının Değerlendirilmesi” ve TOFAŞ-İş Güvenliği Uzmanı Ömer Şimşek ise, “Ortam Ölçümleri Yönetiminin TOFAŞ Uygulaması” konularında katılımcılara bilgi verdiler.

Gürültü ile mücadele etmeliyiz

Tüberküloz basilinin kaşifi olan Robert Koch’un bundan bir asır önce söylediği, “İnsanlık yakın zamana kadar veba ve kolera ile nasıl mücadele ediyorsa, günün birinde gürültü ile de mücadele etmek zorunda kalacak” sözüne atıfta bulunan Tülin Gündüz Cengiz, “İşte o gün bugün...” dedi.

Yüksek ve kronik gürültünün; günümüzde tedavisi olmayan sağırlığa neden olduğunu ifade eden Cengiz, “Görmek istemediğimiz zaman gözümüzü kapatabiliriz, ancak böyle bir olanak duymak için yoktur. Gürültü etki süresi arttıkça sürekli duyma kaybı meydana geliyor. Bu durumda insanlar, normal günlük konuşmalarda bile duyamama sorunu yaşayabiliyor” dedi.

Ölçümler yetkili laboratuarlarda yaptırılmalı

İşyeri hijyeninin; iş yerinde var olan bütün fiziksel-kimyasal-biyolojik faktörlerin tespit edilmesini ve insan sağlığını etkilemeyecek şekilde kontrol altına alınmasını gerekli kıldığını söyleyen Kağan Yücel, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın 20 Ağustos 2015 tarihinden itibaren, işyeri hijyen ölçümü ve test analizi konusunda yetkilendirilen laboratuarlardan hizmet alınmasını mecburi kıldığını vurguladı.

Laboratuar sonuçlarının her zaman yüzde 100 kesin olamadığını belirten Yücel, bu manada zaman ve maddi kayıp yaşanmaması için Bakanlığın internet sitesinde yayınladığı laboratuarlarla çalışılmasını da tavsiye etti.

“Ölçmeden yönetemezsiniz…”

Bakanlık tarafından yetkilendirilmiş bir laboratuar olan ÇEDFEM’in Genel Müdürü Hüsamettin Çoban, ölçüm ve analiz yaptırılmasının kanunla mecburi tutulduğunu anlattı. 20 Ağustos 2015 tarihinden sonra, ölçüm ve analizlerin yetkili laboratuarlara yaptırılmasının gerektiğini belirten Çoban, ileride sıkıntı yaşanmaması için, yaptırılmak istenen ölçümün, söz konusu laboratuarın yetki belgesi kapsamında olup-olmadığına bakılmasını da önerdi.

Tekstil kenti olan Bursa’da ‘pamuk tozu ölçümünün’ 7-8 ay önce gündeme geldiğini ve bugüne kadar hiç ölçüm yapılmayan bazı spesifik alanlar bile olabildiğini kaydeden Çoban, çalışan personelin de bu manada sorumluluğu olduğunu dile getirdi. Çoban, “Eğer işyerinizde bir meslek hastalığına veya iş kazasına sebebiyet vermek istemiyorsanız, en iyi sizin bildiğiniz proseslerinizi tekrar bu gözle değerlendirin. Ölçmeden yönetemezsiniz” diye konuştu.

22 farklı test ve ölçüm gerekiyor

İşverenlerin yasalar gereği; toz, gürültü, titreşim, kimyasal, aydınlatma, termal konfor, elektro manyetik alan ve asbest olarak belirlenen ana gruplarda 22 farklı test ve ölçüm yaptırmak zorunda olduğunu belirten Ömer Şimşek ise, TOFAŞ’taki iş sağlığı güvenliği uygulamalarından bahsetti.

Şimşek, TOFAŞ olarak 2014 yılında; bin 32 adet gürültü, 26 adet toz, 987 adet aydınlatma, 5 adet asbest, 145 adet kimyasal, 8 adet titreşim ve 22 adet elektromanyetik alan olmak üzere, iş sağlığı ve güvenliği alanında yaptırdıkları toplam 2 bin 225 adet ölçüm ve analiz olduğunu da ifade etti.

DOÇ.DR. TÜLİN GÜNDÜZ CENGİZ'İN SUNUMU İÇİN TIKLAYINIZ...

KAĞAN YÜCEL'İN SUNUMU İÇİN TIKLAYINIZ...

HÜSAMETTİN ÇOBAN'IN SUNUMU İÇİN TIKLAYINIZ...

ÖMER ŞİMŞEK'İN SUNUMU İÇİN TIKLAYINIZ...