"Karbon maliyetinden kurtulmanın yolu yenilenebilir enerjidir"
Bursa Sanayicileri ve İşinsanları Derneği (BUSİAD) Avrupa Yeşil Paktı Görev Gücü tarafından, "Avrupa Yeşil Mutabakatı ve OSB'ler" konulu çevrim içi toplantı düzenlendi.
BUSİAD Avrupa Yeşil Paktı Görev Gücü Başkanı Hüsamettin Çoban'ın konuşmacı olduğu toplantıya Bursa'daki OSB'lerin konuyla ilgili yöneticileri katıldı. BUSİAD Avrupa Yeşil Paktı Görev Gücü Başkanı Çoban konuşmasında, Avrupa Yeşil Mutabakatı'nın getirdiği sınırda karbon düzenlemesini aşmanın en önemli yolunun yenilenebilir enerji olduğunu söyledi. Çoban, Bursa'da tekstil ve otomotivde sınırda karbon düzenlemesine ilişkin olarak kapsam 2'nin öne çıktığını belirtti. Çoban, "Yani elektrik üretimindeki karbon maliyeti öne çıkıyor. Yenilenebilir enerji, karbon maliyetinden kurtulmanın en önemli yolu olarak görülüyor. OSB Bölge Müdürlükleri de enerjinin nereden geldiğiyle ilgili izlenebilirliği sağlamaları gerekiyor. Firmalar da bunu uluslararası ticarette kullanabilsinler" dedi.
Çoban, konuşmasına Avrupa Yeşil Mutabakatı'nagiden süreci aktararak başladı. Çoban şunları kaydetti:
"Küresel ısınma pandemiden çok daha önemli oldu. Elektrik üretimi, ulaşım, sanayi, konut ve tarımın sera gazı emisyonunda başı çekiyorlar. Salgın hastalıklar da küresel ısınmanın bir yan etkisi olarak görülüyor. Dünya şu anda 0.85 derece daha sıcak, 2060'da 4 derece, 2100'de 6 derece ısınabileceği belirtiliyor. Bu durum Kyoto Protokolü ile emisyon ticaretini gündeme getiriyor. Siz daha çok sera gazı salıyorsanız, daha az salandan kota alıyorsunuz. Eğer buna uymuyorsanız yasal yaptırımı var. AB'de 2005 yılından beri var. AB'de buna uymak zorundasınız. AB'deki emisyonların yüzde 40'ını kapsıyor. Sektörel ve 20 mgv ısıl güç kullananlar bu sera gazı emisyon sınırları içine giriyor. Bizde emisyon ticaret sistemi henüz yok.Paris Antlaşmasıyla küresel ısınmanın 2 derecede hatta mümkünse 1.5 derecede tutulması istendi. 2016'da yürürlülüğe girdi. Biz antlaşmayı imzaladık ama Meclis'ten geçirmedik. 8 ülkeden biriyiz. O nedenle taraf değiliz.
Çin 2060 yılında karbon nötr olmak konusundaki tavrını açıkladı. ABD, Biden'ın ardından karbon nötr hedefi koydu. AB ise 2050 yılında karbon nötr olmak için Avrupa Yeşil Mutabakatı'nı ortaya koydu. İhracatımızın yüzde 50'sini yapınca önemi de ortaya çıkıyor. "
Avrupa Yeşil Mutabakatı'yla 3 hedef belirlendiğini ifade eden Çoban, birinci hedefin 2050'de karbon nötr Avrupa, ikinci hedefin büyümenin kaynak kullanımından bağımsız hale getirilmesi ve üçüncü hedefin de hiç kimse ya da hiçbir yerin bu mutabakattan ayrı tutulmaması başlıklarını taşıdığını söyledi.
Çoban, "AB son maddeyi ticaret yoluyla gerçekleştirebilirim diye ortaya koydu. Bu çevre stratejisi değil, yeni bir uluslararası ticaret sistemi olarak görülmeli" dedi. Çoban, "Bizi en çok etkileyen sınırda karbon düzenlemesi. Bu sanayiciyi ve doğal olarak organize sanayi bölgelerini yakından ilgilendiriyor" diyerek şöyle devam etti:
"AB'ye ihraç edilen ürünün AB sınırları içinde üretilseydi karbon maliyeti ne olacaktı ise onun maliyeti katlanılmasını içeriyor sınırda karbon düzenlemesi. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı İklim Değişikliği ile Mücadele Sonuç Bildirgesi'nde emisyon ticaret sistemine geçileceğinin sinyalleri verildi. Temiz üretim yapan sistemler desteklenecek. Sınırda karbon düzenlemesi yeni standartlar da getiriyor. Ne kadarı geri dönüşüm olacak gibi. Kapsam 1 fabrikanın sadece kendi faaliyetlerinde atmosfere saldığı emisyondur. Eğer kullandığınız elektrik ve buharı da katarsanız kapsam 2 olur. OSB'ler burada devreye giriyor. Kapsam 3 hammaddeden ürünün kullanımının bitmesine kadar tüm süreyi kapsıyor.
Tekstil ve otomotivde kapsam 2 çok fazla. Yani elektrik üretimindeki karbon maliyeti öne çıkıyor. Yenilenebilir enerji, karbon maliyetinden kurtulmanın en önemli yolu olarak görülüyor. OSB Bölge Müdürlükleri de enerjinin nereden geldiğiyle ilgili izlenebilirliği sağlamaları gerekiyor ki, firmalar da bunu uluslararası ticarette kullanabilsinler. Kömür kullanıyorsanız, enerji üretiminde özellikle büyük markalardan iş almanız mümkün görünmüyor. OSB'ler bu anlamda yenilenebilir enerjiye önem vermek zorunda kalacak. Bir diğer unsur, geri dönüşüm ve kaynak kullanılmasının kısıtlanması konusu. Burada da endüstriyel simbiyoz öne çıkacak. Bir fabrikanın atığı başkasının hammaddesi olabilir. Tek kullanımlık plastiklerin kaldırılması ve geri dönüşebilir ambalajla, dayanıklı tüketim maddelerinde tamir imkanı gibi konular karşımızda olacak. "
Çoban, katılımcıların sorularını da yanıtladı.