Konunun uzmanları, kaynağında önleme ve geri kazanımı konuştu.
BUSİAD Çevre ve İş Sağlığı Güvenliği Uzmanlık Grubu tarafından organize edilen Sanayi Atıklarının Yönetimi Paneli BUSİAD Evi’nde gerçekleştirildi. İlki geçtiğimiz Şubat ayında “Beraber Yakma ve Çevreye Etkileri” konu başlığı ile düzenlenen panelin ikincisinde “Kaynağında Önleme ve Geri Kazanım” konusu ele alındı.
Sanayi atıklarının çevre üzerinde oluşturabilecek olası olumsuz etkilerini, özellikle hava, toprak, yüzey suları ve yeraltı sularında emisyonlar sonucu oluşan kirlilik ve insan sağlığı için ortaya çıkabilecek riskler konusunda farkındalık yaratmak amacıyla organize edilen panele; sanayiciler, akademisyenler ve firmaların üst düzey yöneticilerinin yanı sıra çevre mühendisleri ile çevre alanında faaliyet gösteren teknik uzmanlar katıldı.
Panelin açılışında konuşan BUSİAD Genel Koordinatörü Basri Tüfekçioğlu, günümüzde çevre ve insan sağlığını ciddi şekilde tehdit eden sanayi atıklarının tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de gittikçe büyüyen bir sorun olarak karşımıza çıktığını söyledi. Sanayileşmeye paralel olarak artan üretim, tüketim ve hizmet faaliyetlerinin önemli çevre sorunlarını da beraberinde getirdiğine işaret eden Tüfekçioğlu, sanayi atıklarının yönetimi hususunda yaşanan sıkıntıların çevre kirliliği artışının en büyük nedenleri arasında yer aldığının altını çizdi. Tüfekçioğlu, şöyle devam etti: “Başarılı bir atık yönetimi için; tehlikeli atığı oluştuğu kaynağında önlemek ve azaltmak, atık türlerine göre ayrı ayrı toplamak ve oluşan atığın kuruluş içerisinde geri kazanımını ve geri dönüşümünü araştırmak gerekmektedir. Kaynağında azaltılamayan ve geri kazanılamayan atıklar; insan ve çevre sağlığına zarar vermeyecek şekilde Çevre Mevzuatına uygun olarak bertaraf edilmelidir. Atıkları azaltmaya yönelik yatırımlar her zaman pahalı teknolojiler ve büyük bütçeler gerektirmemektedir. Atık oluşumunun kaynağında önlenmesi veya atık üreticisi tarafından geri kazanımı; atıkların bertarafı için yapılan harcamaları ve zaman kayıplarını da azaltacaktır.”
“Türkiye son yıllarda temiz üretim yaklaşımına odaklanmaya başladı”
Tüfekçioğlu’nun konuşmasının ardından oturum başkanlığını Uludağ Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Efsun Dindar’ın yaptığı ve Gebze Teknik Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Bülent Keskinler, BTSO OSB Çevre Mühendisi Zeynep Çakır, TOFAŞ Çevre Sistemleri Uzmanı Begüm Yaşarkurt ve TAYRAS Genel Müdürü Aydın Özbey’in konuşmacı olduğu panele geçildi. Panelde ilk sözü alan Prof. Dr. Bülent Keskinler, “Su ve atıksu arıtımında membran prosesler” isimli sunumunu yaptı. Daha temiz üretim yaklaşımına açıklık getiren Prof. Dr. Keskinler, söz konusu kavramın; bir ürünün veya bir prosesin yaşam döngüsündeki her fazında, çevreye ve insanlarla olan kısa ve uzun vadeli risklerinin minimize edilmesini veya önlenmesini amaçlayan prosedürel bir üretim yaklaşımı anlamına geldiğini belirtti. Prof. Dr. Keskinler, günümüzde “Boru sonu” diye tabir edilen arıtma teknolojilerinin fazlaca yaygın olduğunun altını çizerek, temiz teknoloji yaklaşımının tesis içinde geri kazanım yaklaşımını kapsadığını ve gün geçtikçe “Boru sonu” arıtma teknolojilerinden uzaklaşılarak bu tür yeni teknolojilerle ilgili adımlar atıldığını kaydetti. Prof. Dr. Keskinler, şöyle devam etti: “Türkiye özellikle son 10 yılda temiz üretim yaklaşımına odaklanmaya başladı. Sanayicilere verilen Ar-Ge destekleri sayesinde süreç hız kazandı. Kirleticilerin oluşumunun, kaynağında ve bütünsel tedbirlerle önlenebileceği bir gerçek. Kirleticiler ve atıklar zararsız hale getirilerek faydalı ürün ya da yan ürünlere dönüştürülebilecek potansiyel kaynaklardır. Temiz üretim; çağdaş verimlilik gerekliliklerine uyum, su, enerji ve malzeme tüketimlerinin azaltılması, atık arıtma maliyetlerinden tasarruf, üretim proseslerinin optimizasyonu, iş verimliliğinde artış, çevre mevzuatına uyum gibi kazanımlar sağlamaktadır. Membran teknolojisi de temiz üretim bileşenlerinin bir parçasıdır. Bu teknoloji son yıllarda hızlı bir gelişim gösterdi. Su geri kazanımında konsantre yönetimi son derece önem kazandı. Buna bağlı olarak Membran Biyoreaktör Teknolojisi (MBR) Türkiye’de yaygınlaşmaya başlıyor. Bununla ilgili oldukça başarılı örnekler ortaya koyuldu. Söz konusu teknoloji, evsel atık suların arıtılmasında da endüstriyel atık suların arıtılmasında da kullanılabiliyor.”
“Tüketici bilinci artırılmalı”
Prof. Dr. Bülent Keskinler’in ardından söz alan TAYRAS Genel Müdürü Aydın Özbey de atık yağ geri kazanım teknolojileri ve atık yağdan baz yağ üretimiyle ilgili bir sunum yaptı. Özbey, Türkiye’nin 2004 yılında yürürlüğe giren Atık Yağların Kontrolü Yönetmeliğinden bu yana çok yol kat edemediğine değinerek, baz yağların üretim süreçleri ve kullanım alanları hakkında bilgi verdi. Baz yağların 3 konu başlığı göz önünde bulundurularak 5 gruba ayrıldığına işaret eden Özbey, atık denilen madeni yağların aslında atık değil, ham madde statüsünde olduğunu kaydetti. Özbey, dünya genelinde yıllık 35 milyon ton madeni yağ tüketildiğine değinerek, en büyük tüketici konumundaki 20 ülkenin yüzde 75’lik tüketim seviyesine ulaştığını, Türkiye’nin tüketiminin ise 500 bin tonu bulduğunu belirtti. Özbey, Avrupa’daki gelişmiş tesislerin söz konusu atık yağları kullanarak karbon ayak izini küçülttüğünü ve çevrenin korunmasına katkı yaptığını ifade ederek, “Türkiye’de rafinasyon ile baz yağ üreten lisanslı 45 tesis bulunuyor. Ancak ülkemizde söz konusu atık yağların araçlarda yakıt olarak kullanılmasına bağlı olarak dönem dönem çeşitli çevre sorunları gündeme geliyor. Öte yandan araç sahipleri de periyodik bakımlarda açığa çıkan atık madeni yağların geri dönüştürülmesi sürecinin bir oyuncusu değil. Son tüketici de bu resmin içine alınmalı ve bu konudaki bilinç arttırılmalı” diye konuştu.
Verilen aranın ardından söz alan TOFAŞ Çevre Sistemleri Uzmanı Begüm Yaşarkurt ile BTSO OSB Çevre Mühendisi Zeynep Çakır da kurumlarının kaynağında önleme ve atık geri kazanım politikalarına değinerek, gerçekleştirdikleri çalışmalar hakkında bilgi verdi. Kurumların konuyla ilgili vizyonlarının ve geleceğe dönük yatırımlarının da paylaşıldığı sunumlarda, daha az atık elde etme ve sürdürülebilir atık yönetimiyle ilgili uygulama örneklerine de yer verildi. Soru cevap bölümünün ardından konuşmacılara plaketleri takdim edildi.