Mühendis adayları yeşil enerji verimliliği hakkında bilgi aldı.
BUSİAD ile Uludağ Üniversitesi iş birliği ile organize edilen “Yeşil Enerji Verimliliği” konulu seminer, Prof. Dr. M. Mete Cengiz Kültür Merkezi’nde gerçekleştirildi. Bursa Ticaret ve Sanayi Odası Enerji Verimliliği Merkezi Yöneticisi Canpolat Çakal’ın konuşmacı olduğu programa; Elektrik - Elektronik, Otomotiv, Çevre, Makine ve Tekstil Mühendisliği Bölümü öğrencileri katıldı.
Öğrencilere “Yeşil Enerji Verimliliği” isimli bir sunum yapan Canpolat Çakal, toplumların gelişmişlik seviyesinin en önemli göstergelerinden birinin enerji tüketimi olduğunu belirterek, 18. yüzyıldaki endüstri devriminden sonra çeşitli enerji kaynaklarından faydalanıldığını, bu kaynakların çoğunlukla fosil yakıtlar olarak adlandırılan petrol, kömür ve doğalgaz gibi kaynaklardan oluştuğunu söyledi. Söz konusu fosil yakıtlara bağlı olarak sera gazı salınımının arttığına ve küresel ısınmanın gündeme geldiğine işaret eden Çakal, devletlerin söz konusu salınımın etkilerini azaltmak adına çeşitli önlemler almaya çalıştığını kaydetti. Çakal, küresel ısınma sürecinde bütün dünyada sıcaklığın sistematik bir şekilde arttığına vurgu yaparak, “Küresel ısınmanın nedenleri arasında doğal ve yapay sebepler yer almaktadır. Doğal nedenler arasında kıta kayma hareketleri ve okyanuslardaki bölgesel su akıntıları yer alırken, yapay nedenleri arasında fosil yakıt kullanımı, atmosferde mevcut olan sera gazları birikimi, nüfus artışı, kentleşme ve sanayileşmenin yanı sıra ormansızlaştırma da yer almaktadır. Küresel ısınma; tarımsal değişimlere, iklimsel değişimlere, buzulların erimesine, toplumsal değişimlere, biyolojik çeşitlilikte yaşanan değişimlere ve sağlık sorunlarına yol açmaktadır” diye konuştu.
“İş dünyasının daha fazla duyarlılık göstermesi gerekiyor”
Çakal, insanlığın ortak malı olan atmosferin kirletilmemesi için, temiz, çevre dostu ve tükenmeyen denilebilecek güneş, rüzgar, su, biokütle, dalga, gelgit ve yer ısısı kaynaklarından enerji üretimine yönelmek gerektiğinin altını çizerek, “Son yıllarda da önümüzdeki yüzyılın içinde tüm dünya enerji tüketiminin hemen hemen hepsini karşılaması beklenen, hidrojen enerji kaynakları araştırma, geliştirme, uygulama ve teknolojik cihaz ile sistemlerin geliştirilmesi çalışmalarına ağırlık verildi ” diye konuştu. Güneş ve rüzgar enerjisinin teorik olarak kullanımının yanı sıra güneş ve rüzgar enerjisinden elektrik üretimi ve Türkiye’nin rüzgar ve güneş enerjisi potansiyeli hakkında da bilgi veren Çakal, 2018 Şubat ayı itibarı ile Türkiye’nin elektrik üretimindeki toplam kurulu gücünün 86.115 MW olduğuna ve doğal gaz kullanılarak üretilen elektriğin 27 bin 62 MW ile başı çektiğine değindi. Nükleer enerji ve nükleer santrallerin çalışma prensipleri hakkında da bilgi veren Çakal, sözlerini şöyle sürdürdü: “Enerji verimliği adına tüm sanayi sektörlerinde ortalama yüzde 45 tasarruf potansiyeli var. Bunun yüzde 55’i çimentoda, yüzde 25’i tekstilde, yüzde 20’si kauçukta ve yüzde 45’i de otomotiv sektöründe mevcut. Enerji verimliliği konusunda iş dünyasının daha fazla duyarlılık göstermesi gerekiyor. Devletimizin bu konuda 2023’e kadar stratejik planı oluşturuldu. Bursa’da 22 OSB var ve Bursa Organize Sanayi Bölgesinde de 250’ye yakın endüstriyel işletme faaliyet gösteriyor. Bizler de Bursa Organize Sanayi Bölgesi’nde enerji verimliliği adına yaptığımız etüt çalışmasına göre 131 altın fırsat, yüzde 22 enerji kazancı, 1,5 yıllık proje geri dönüş süresi, enerji faturalarında yıllık yaklaşık 5,7 milyon TL’lik düşüş ve karbondioksit emisyonunda yılda yaklaşık 14.500 ton azalma olabileceğini tespit ettik. Dünyayı tehdit eden en büyük çevre sorunlarından biri sera gazı artışı ve küresel ısınmadır. Türkiye de küresel ısınmanın yıkıcı sonuçlarına maruz kalabilecek riskli ülkeler arasında yer alıyor.”