Orta Gelir Tuzağı Bursa’da Konuşuldu.
-Oya Yöney: “Büyüme rakamlarında istikrarın yakalanması gerek”
-Süleyman Onatça: “Bursa gibi iller Türkiye’yi dünya ekonomileri ligine taşır”
-Bahadır Özgün: “Riskten kurtulmak için dönüşüm şart”
TÜRKONFED’in hazırladığı Türkiye’nin büyüme performansıyla ilgili bir sorun olan “Orta Gelir Tuzağı” riskinin değerlendirmesini yapan “Orta Gelir Tuzağı’ndan Çıkış: Hangi Türkiye?” isimli rapor Bursa’da masaya yatırıldı.
Türk Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu’nun hazırladığı “Orta Gelir Tuzağı’ndan Çıkış: Hangi Türkiye?” raporu, Bursa Sanayicileri ve İşadamları (BUSİAD) ev sahipliğinde, BUSİAD Evi’nde düzenlenen çalıştayda değerlendirildi. TÜRKONFED Başkanı Süleyman Onatça, BUSİAD Başkanı Oya Yöney ve MAKSİFED Başkanı Bahadır Özgün’ün açılış konuşmalarını yaptığı etkinlik, İzmir Yaşar Üniversitesi’nden Prof. Dr. Erinç Yeldan’ın sunumuyla devam etti.
Toplantıya ev sahipliği yapan BUSİAD’ın Yönetim Kurulu Başkanı Oya Yöney, Bursa’nın Orta “Orta Gelir Tuzağı” riski olmayan 14 kent arasında bulunmasına dikkat çekti. Yöney Bursa’nın katma değer yaratan kentlerden olmasının sevindirici olmasının yanında yaşanan risklere de dikkat edilmesi gerektiğini vurguladı. Yöney ‘Orta Gelir Düzeyi Riski’nden kurtulmak için özellikle büyüme rakamlarında istikrarın yakalanması gerektiğini belirterek; “2023 yılına büyük hedeflerle hazırlanan Türkiye, gelir seviyesini artırıp yüksek gelirli ülkeler arasında yer almak istiyor. Bu hedefi yakalamak için ciddi bir büyüme hızını tüm bu dönem boyunca korumak zorunda. Son üç yılın büyüme rakamlarına baktığımızda ise 2010’da yüzde 8,9; 2011’de yüzde 8,5; 2012’de de yüzde 2,2 büyüdüğümüzü görüyoruz. Rakamlar ‘Orta Gelir Tuzağı’ riskinden kurtulmamız için istikrarı sağlamamız gerektiğini gösteriyor” değerlendirmesini yaptı.
Yöney raporda katma değer yaratan kentler arasında yer alan Bursa ile ilgili olarak da şunları söyledi: “TÜRKONFED’in hazırladığı rapora göre ‘Orta Gelir Tuzağı’ riski olmayan 14 kent bulunuyor. Bursa’nın da aralarında bulunduğu bu gelişmiş 14 kentin toplam ulusal hasılaya katkısı 376 milyar doları buluyor. Bursa’nın risk olmayan kentler arasında olması sevindirici. Tabi son döneme baktığımızda para politikaları, özellikle değerli TL uygulaması, Bursa gibi ihracatın önemli olduğu kentler için büyük tehlike yaratmaktadır. Türkiye ekonomisini yukarıya taşıyacak potansiyeli olan Bursa’da sanayiciler para politikalarının yanında, Ar-Ge yatırımlarının istenen düzeyde olmaması, kalifiye işgücü sıkıntısı gibi birçok başlıkta sorun yaşamaktadır.”
“Bursa gibi iller Türkiye’yi dünya ekonomileri ligine taşır”
TÜRKONFED Başkanı Süleyman Onatça da Bursa’nın yarattığı katma değere dikkat çekerek, “Bursa gibi iller Türkiye’yi dünya ekonomileri ligine taşır” dedi. Onatça; “Bursa, üretimiyle, ihracatıyla bölge ve ülke ekonomimizin kalbi konumunda. Orta Gelir Tuzağı’ndaki iller arasında Bursa gibi iller yaratabilirsek, ülkemiz dünya ekonomileri ligindeki yerini alır, dünyanın ilk 10 ekonomisinden biri olur” dedi. Onatça, Bursa’nın TR41 bölgesinin ve Türkiye ekonomisinin kalbi konumunda olduğunu vurgulayarak şöyle konuştu: “Bursa, üretimiyle, ihracatıyla, sanayisiyle bölge ve ülke ekonomisinin güçlenmesine katkı sağlıyor. Bursa’nın sanayideki liderliğini ve gücünü hem bölge illerine hem de Türkiye çapındaki diğer bölgelere örnek gösterebiliriz. Bursa, sanayisindeki gücünü teknoloji üretimi için de kullanma potansiyeline sahiptir. Bursa’yı teknoloji üretim merkezi yaparak, hem bölge ekonomisine hem ülke ekonomisine katkı sağlayabiliriz. AR-GE ve inovasyon altyapısını güçlendirerek, bu alanlara daha fazla kaynak ayırarak, inovatif ve özgün tasarımlar yaparak ve yüksek teknolojiye dayalı üretim yaparak bu potansiyel ortaya çıkabilir.”
Bursa’nın marka başvurusu ve patent başvurusu sıralamasında tüm iller arasında ilk beş sırada yer aldığına dikkat çeken Onatça, “Girişimci ve yenilikçi iş insanlarıyla Bursa, sanayide bir marka kente dönüşebilir” dedi.
Riskten kurtulmak için üç farklı dönüşüm şart
Toplantıda konuşan MAKSİFED Başkanı Bahadır Özgün de Dünya Bankası’nın 2012 yılında yayınladığı “Çin:2030” başlıklı raporunda belirtildiği gibi, orta gelir düzeyine ulaşabilmek için, bir ülkenin hiç olmazsa düşük teknoloji ile emek yoğun üretim yapan bir imalat sanayine sahip olması ve yurtdışı piyasalarda bu ürünlerle rekabet edebilmesi gerektiğini vurguladı.
Riskten kurtulmak için üç farklı dönüşümden geçilmesi gerektiğini belirten Özgün, dönüşümleri şöyle sıraladı; “İlk olarak üretim ve istihdamda çeşitlenmenin önce yavaşlayıp uzmanlaştıkça, arttıkça tersine dönmesi gerekli. İkinci olarak yatırımın önemi giderek azalırken, inovasyonun öneminin artması gerekiyor. Son olarak da eğitim sistemi çalışanları yeni teknolojilere adapte olacak donanıma kavuşmakla yetinmeyip yeni ürün ve süreç yaratacak hale gelecek şekilde dönüştürülmeli.”
Çalıştay, İzmir Yaşar Üniversitesi’nden Prof. Dr. Erinç Yeldan’ın‘Orta Gelir Tuzağı’ndan Çıkış: Hangi Türkiye?’ adlı raporunun sunumuyla devam etti. Sunumun ardından çalıştaya katılan iş dünyasından temsilciler ve Bursa basınını önemli isimleri Bursa ekonomisinin potansiyelini birlikte değerlendirdi.