"Öz tüketim artık zorunluluk"

"Öz tüketim artık zorunluluk"

YOUTUBE'dan İZLEMEK İÇİN TIKLAYIN LÜTFEN

 

BUSİAD Enerji Uzmanlık Grubu tarafından organize edilen "Dünya'da ve Türkiye'de Enerji Sektöründe Gelişmeler ve Sanayicilerimizden Beklentiler"' Paneli BUSİAD Evi'nde gerçekleştirildi.

BUSİAD Enerji Uzmanlık Grubu Başkanı İsmail Önol'un moderasyonunda gerçekleştirilen panelde konuşan Pekintaş Grup CEO'su Özhan Olcay, Türkiye'de enerji fiyatının 25 euro cent, Batı Avrupa'da 75, Doğu Avrupa'da 65 euro cent olduğunu söyleyerek sözlerine başladı. Olcay, üretim maliyetlerinin benzer olmasına rağmen, bu farklılığın önümüzdeki günlerde fiyatların artacağını gösterdiğini de söyledi.

Bu şartlar altında, öz tüketimin bir seçenek ve ihtimal olmaktan çıktığını, artık bir mecburiyet olduğunu ifade eden Olcay, "Tüketim noktalarının aynı zamanda artık bir üretim noktası olması ulusal dağıtım sistemi için de önemli bir katkı olacak. Ayrıca, giderek artacak enerji maliyetleri karşısında kendi elektriğini üreten firmalar avantajlı konuma geçeceğini söylemek kehanet olmaz" dedi. Olcay sözlerini şöyle sürdürdü:

"Rusların-Azerilerin doğalgazı var. Arapların petrolü var. Hiçbiriyle uğraşmamıza gerek yok. Bizim de güneşimiz var. Üstelik çok daha kolay, çok daha temiz, çok daha ekonomik. Üstelik başka güneş zengini ülkelere göre avantajımız var. Tozlanma minimumda. Temizleme maliyetleri düşük. Bizim güneş enerjisinde kurulu gücümüz 9 gw. Almanya'nın ise 63 gw. Karadeniz bizim en az ışınım alan bölgemiz. Almanya'nın en iyi noktası Bavyera Eyaleti. Oraya göre bile bizim lehimize avantaj var. yaklaşık 6 katı gerideyiz kurulu güçte. Işınımda ise yüzde 50 öndeyiz. 100 gw'a ulaşmak için engel yok. Yılda 60 milyar dolar cebimizde kalır. 10 yılda 600 milyar dolar cebimizde kalır. Dış borç kalmaz."

Depolama sistemleri hakkında da bilgiler veren Olcay, çatı ya da bir başka yerde güneş enerjisi santrali kurmanın şirketlere ciddi avantajı olduğunu da ifade etti. Olcay, "Tüketiminizin iki katı kadar bir santral yapabilirsiniz. Böyle olunca maliyet düşüyor. Kendi elektriğinizi bedava üretip kalanı satarak bir nakit girdi de sağlıyorsunuz" diye konuştu.

DOĞALGAZ YERİNE GÜNEŞ...

Aplus Enerji Danışmanlık Kurucusu Ozan Korkmaz ise yakın zamanda bu fiyatlarla elektrik bulamama noktasına gelinebileceğini kaydetti. Tavan fiyatın tüketiciyi koruduğunu ancak elektrik yokluğunu da getirileceğini kaydeden Korkmaz, o nedenle öz tüketimin şart olduğunu kaydetti. Korkmaz bir sanayicinin bu şartlarda nasıl çatısını boş bıraktığını anlayamadığını da dile getirdi.

Türkay Enerji Yönetim Kurulu Başkanı ve Geçmiş Dönem BUSİAD Başkanı Ergun Hadi Türkay da, Bursa'daki OSB'lerin çatılarının yüzde 20'sine denk gelen 3 milyon metrekare alanın güneş enerjisi santrallerine dönüştürülmesi halinde 300 mw güce ulaşılabileceğini ancak bunu başaramadıklarını ifade ederek, eskiden 8-9 yılda geri dönüş vardı şimdi yüzde 60 daha pahalı olmasına rağmen geri dönüşümün 3 yıla düştüğünü de kaydetti.

Türkay, doğalgaza yapılacak yatırımın güneş panellerine yapılması halinde hem cari açık açısından hem de yeşil enerji açısından büyük avantajlar getireceğini söyledi. Türkay, geri dönüşün 8-9 yıl olduğu dönemde bile sanayiciye güneş enerjisine yatırım yapmalarını tavsiye ettiğini dile getirerek, "şimdi 3 yıllara düşmüşken hiç düşünmesinler" dedi.

Biogaz santrallerinden de bahseden Türkay, Almanya'da 8 bin 800 biyogaz santrali olduğunu Türkiye'de ise henüz 50 santral bulunduğunu söyledi. Biyogaz da hayvan gübresi kullanıldığı için, köyden göç engelleniyor, hayvancılık sürüyor, enerji lokal olarak üretiliyor, yeşil enerji üretiliyor ve suni gübre yerine organik gübre çıktısı olduğu için avantajlı oluyor.

Rüzgarda Türkiye'nin sınıra yaklaştığını ancak güneşte daha çok yol olduğunu da dile getirdi.

Uludağ Elektrik Satış A.Ş. İş Geliştirme Müdürü Tolga Aktoprak da, Türkiye'de enerji fiyatlarının değişkenliğinin kendileri açısından da zorluk yarattığını söyledi. Aktoprak, artık kendi elektriğini üreten bir sanayiciyle karşı karşıya olduklarını ifade ederek, "prosumer denilen üretken tüketici var artık" dedi.

Katılımcıların sorularını da yanıtlayan panelistlere daha sonra ÇEK Kır Çiçekleri Okusun Diye kampanyasına adlarına yapılan bağışın sertifikası da sunuldu.