TARIM YOKSA HAYAT YOK!

TARIM YOKSA HAYAT YOK!

PDF İNDİRMEK İÇİN TIKLAYINIZ

Bursa Sanayicileri ve İşinsanları Derneği (BUSİAD) Gıda ve Tarım Uzmanlık Grubu olarak tarımda yaşadığımız sorunlar ve temel gıda fiyatlarındaki büyük artışlar nedeniyle, bir değerlendirme yaparak, düşüncelerimizi ve önerilerimizi kamuoyu ile paylaşmayı bir sorumluluk olarak gördük.

Tarım ve gıda sektörünün mevcut durumunun fotoğrafını çekerek yapmış olduğumuz bu çalışmanın, ortaya koyduğumuz öneriler ile karar vericilere bir bakış açısı kazandırarak, eyleme geçme noktasında yol gösterici olmasını, Bursa'mıza ve ülkemize katkı sağlamasını diliyoruz.

Bilindiği gibi Maslow'un ihtiyaçlar hiyerarşisinde ilk sırayı oluşturan fizyolojik ihtiyaçları karşılamadan, bir sonraki aşamaya geçmek mümkün değil. Covid 19 pandemisi, küresel iklim değişikliği ve kuraklığın yanı sıra dünyanın farklı bölgelerindeki savaşların kendini hissettirdiği zamanlarda tarım ve onun çıktısı olan gıdanın, insanlığın fizyolojik ihtiyaçlardaki o büyük yerini, en üst düzeyde hissettik.

İçinde bulunduğumuz dünyanın, ekonomik ve siyasi karmaşasına rağmen, Türkiye'nin, aslında birçok ülkeye oranla, sahip olduğu olanaklarla çok daha şanslı olduğunu söyleyebiliriz. Ülkemiz gerek verimli toprakları ve biyoçeşitliliği, gerekse iklimsel koşulları ile kendi kendine yetebilme özelliğinin yanı sıra, diğer ülkeleri de besleyebilme potansiyeline sahiptir. Ancak yıllar içinde tarımsal üretim, mevcut potansiyelinin doğru olarak yönetilememesi ve ülkemizdeki tarım ve gıda politikalarındaki yanlışlıklar nedeniyle beklentiyi karşılayamamıştır. Bunun yanı sıra üreticinin, hayatını sürdürebilecek düzeyde kazanç elde edememesi sonucu, üretmekten vazgeçmesi ve yeni iş gücü temin etmekteki güçlükler ile tarımın özendirilememesi, tarımsal üretimin her geçen gün gücünü yitirmesine neden olmuştur.

Ülkemizdeki ekonomik sorunların yanı sıra, Rusya'nın Ukrayna'yı işgalinin ardından, pandemi ile birlikte zaten artan enflasyon ve enerji maliyetinin fahiş miktarda yükselmesiyle, ülkemizde de gıda fiyatları, artık tüm ekonomik seviyelerde ana gündem maddesi haline gelmiştir.

Bu çerçevede, durum değerlendirmesine ve önerilerimize geçmeden önce, öncelikle yaşadığımız ve sorumluluk duyduğumuz Bursa ilimize ilişkin T.C. Bursa Valiliği İl Tarım ve Orman Müdürlüğü 2020 yılı raporundan aldığımız bazı verileri paylaşmak istiyoruz.

Bursa'mıza ilişkin genel tarım verilerini gösteren Tablo 1. ve illere göre tarımsal üretim verilerini gösteren Tablo 2. de görüleceği üzere Bursa'mız tarımsal üretim değeri açısından 11. sırada yer almaktadır.

İlimiz gerek meyve gerek sebze gerekse tarla ürünleri olarak hemen her üründe ilk beş sırada bulunmaktadır (Bkz. Tablo 3).

Bursa'mızın hayvan varlığına ve hayvansal ürünler üretimine yönelik 2020 verileri ile 2021 hedefleri de Tablo 4 ve 5'te yer almaktadır.

Tablo 1. Bursa Tarımsal Verileri

Yüzölçümü (km2)

10.886

Toplam Tarım Alanı (ha)

369.727,86

Tarla Alanı (ha)

142.414,10

Meyve Alanı (ha)

47.831,10

Sebze Alanı (ha)

38.536,60

Tarımsal Üretim Değeri (bin TL)

11.507.256

Tarımsal Üretim Değeri Türkiye Sıralaması

11

Tarla Bitkileri Üretimi (ton)

2.661.407

Sebze Üretimi (ton)

2.199.431

Meyve Üretimi (ton)

836.158

Tablo 2. İllere göre Tarımsal Üretim Değerleri

Sıra

No

İl

Bitkisel Üretim Değeri (Bin TL)

Canlı Hayvanlar Değeri (Bin TL)

Hayvansal Ürünler Değeri (Bin TL)

Toplam

(Bin TL)

1

Konya

15.252.249

10.868.059

3.830.562

29.950.870

2

Antalya

16.249.033

2.873.915

840.951

19.963.899

3

Şanlıurfa

13.300.085

5.351.280

1.015.842

19.667.207

4

İzmir

7.387.566

7.771.782

2.787.927

17.947.275

5

Mersin

12.952.989

3.403.491

816.343

17.172.823

6

Ankara

6.342.450

7.270.648

1.525.725

15.138.823

7

Diyarbakır

5.234.797

6.659.813

2.097.689

13.992.299

8

Adana

9.415.074

2.441.465

983.312

12.839.851

9

Manisa

7.518.208

4.521.486

746.219

12.785.913

10

Balıkesir

3.939.415

6.237.464

1.876.374

12.053.253

11

Bursa

7.642.366

3.097.846

767.044

11.507.256

Kaynak: TÜİK,2020

Tablo 3. Bursa Tarımının Türkiye Tarımı İçindeki Yeri (2020)

Ürün Çeşidi

Bursa Üretim Alanı (da)

Bursa Üretim Miktarı (ton)

Türkiye Üretim

Miktarı (ton)

Türkiye Sıralaması

Türkiye Üretim Yüzdesi

Meyveler (İçecek ve Baharatlı Bitkiler Dahil)

Armut

90.520

223.050

545.569

1

40,88

Ceviz

83.633

19.319

286.706

1

6,74

Ahududu

6.803

5.323

5.445

1

97,75

Böğürtlen

2.335

1.855

2.511

1

73,87

Muşmula

1.156

781

4.964

1

15,73

Sofralık Zeytin

442.209

115.072

513.140

2

22,43

Erik

22.324

28.955

329.056

2

8,80

Ayva

7.099

15.616

189.251

2

8,25

Kivi

5.099

10.680

73.745

2

14,48

Mavi yemiş

904

264

1.287

2

20,51

Şeftali

62.628

108.498

729.804

3

14,87

Kiraz

58.654

55.652

724.944

3

7,68

Nektarin

20.527

34.132

162.244

3

21,03

İncir

24.923

29.314

320.000

3

9,16

Çilek

30.193

50.621

546.525

5

9,26

Biber (Kuru İşlenmemiş)

3.800

10.640

256.735

5

4,14

Kestane

4.711

3.379

76.045

5

4,44

Çörekotu Tohumu

1.840

139

3.412

5

4,07

Sebzeler

Domates (Salçalık)

138.273

1.062.774

4.547.580

1

23,37

Fasülye (Taze)

36.939

61.824

547.349

1

11,30

Karnabahar

14.826

42.552

216.334

1

19,67

Bezelye (Taze)

31.717

30.007

108.492

1

27,66

Lahana (Brüksel)

1.217

2.452

2.889

1

84,87

Pırasa

9.910

39.437

225.480

2

17,49

Karpuz

36.313

190.736

3.491.554

3

5,46

Biber (Sivri)

22.947

64.564

838.890

3

7,70

Lahana (Beyaz)

8.380

37.549

594.143

3

6,32

Ispanak

10.475

14.417

231.515

3

6,23

Kereviz (Kök)

1.615

3.262

23.159

3

14,09

Semizotu

306

728

5.702

3

12,77

Pepino

2

9

50

3

18,00

Biber (Dolmalık)

4.829

25.495

389.957

4

6,54

Lahana (Kırmızı)

3.163

9.670

198.516

4

4,87

Enginar

5.019

5.824

39.280

4

14,83

Dereotu

388

531

8.267

4

6,42

Biber (Salçalık)

24.698

92.464

1.291.091

5

7,16

Kabak (Sakız)

5.513

25.057

547.208

5

4,58

Brokoli

4.890

7.927

95.057

5

8,34

Bakla

4.074

4.739

54.317

5

8,72

Maydanoz

1.405

2.658

97.760

5

2,72

Roka

418

561

15.045

5

3,73

Tarla Ürünleri

Üçgül (Yeşil Ot)

55

96

96

1

100,00

Çavdar (Yeşil Ot)

12.936

24.634

98.195

2

25,09

İtalyan Çimi (Yemlik)

27.398

117.227

971.691

3

12,06

Bezelye (Kuru)

918

216

1.538

3

14,04

Çayır Otu (Yeşilot)

8.421

20.632

293.848

4

7,02

Buğday (Hasıl/Yeşilot)

11.800

17.435

348.838

4

5,00

Bakla (Kuru, İnsan Tüketimi İçin)

2.168

514

5.002

4

10,28

Mısır (Slaj)

211.916

1.203.803

27.186.949

5

4,43

Ayçiçeği Tohumu (Çerezlik)

46.725

14.835

167.004

5

8,88

Yem Şalgamı

3.353

14.282

237.491

5

6,01

Sorgum (Yeşil Ot)

1.350

5.262

87.920

5

5,98

Bakla (Kuru, Yemlik)

280

112

4.133

5

2,71

Tablo 4. Bursa 2020 Hayvan Varlığı ve 2021 Hedefleri

Hayvan Cinsi

Birimi

2020 Yılı

*2021 Yılı Hedefi

Koyun

Baş

504.467

688.000

Keçi

Baş

82.778

112.000

Toplam Küçükbaş

587.245

800.000

Sığır - Saf Kültür

Baş

155.530

170.000

Sığır - Kültür Melezi

Baş

69.022

75.000

Sığır - Yerli - Diğer

Baş

8.731

10.000

Manda

Baş

2.498

3.000

Toplam Büyükbaş

235.781

258.000

At

Baş

2.648

                   2.800

Katır

Baş

62

                        70

Eşek

Baş

720

750

Toplam Tek Tırnaklı

3.430

3.620

Yumurtacı Tavuk

Adet

5.649.704

5.950.000

Etçi (Broiler) Tavuk

Adet

6.085.295

7.300.000

Hindi

Adet

13.543

14.000

Kaz

Adet

10.764

11.000

Ördek

Adet

9.014

10.000

Toplam Kanatlı

11.768.320

13.285.000

Fenni Kovan

Adet

93.234

128.000

Kara Kovan

Adet

1.580

2.000

Toplam Kovan Sayısı

94.814

130.000

Tablo 5. Bursa Hayvansal Ürünler 2020 Üretimi ve 2021 Üretim Hedefi

Üretim

Birimi

2020 Üretim

2021 Üretim Hedefi

Süt Üretimi

Ton

594.000

620.000

Beyaz Et Üretimi

Ton

66.248

50.542

Kırmızı Et Üretimi

Ton

13.877

18.000

Yumurta

Adet

1.505.834.027

1.650.000.000

Bal

Ton

932,6

1.900

Balmumu

Ton

32,8

37,5

Kültür Balıkçılığı Üretimi

Ton

150,6

237

Avcılık Üretimi (Deniz)

Ton

6.556

7.000

Avcılık Üretimi (İç Su)

Ton

1.098

1.200

Su Ürünleri Üretimi Toplamı

Ton

7.805

8.437

İHRACATTA DURUM

Yaş Sebze Meyve İhracatçıları Birliği rakamlarına göre Türkiye'den 2021 yılında 3 milyar 82 milyon 390 bin dolar ihracat yapılmıştır.

Uludağ Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği (UYMSİB) ise 2021 yılı sonu itibariyle 159,5 milyon dolar ihracat rakamına ulaşmıştır.

Uludağ Meyve Sebze Mamulleri İhracatçıları Birliği (UMSMİB), 2021 yılı sonu itibariyle 233 milyon dolar ihracat rakamı açıklamıştır.

TARIMSAL İŞ GÜCÜ

Türkiye'de tarımdaki istihdam sayısı her geçen yıl azalmıştır. SGK verilerine göre 2016'da 1 milyon 969 bin olan zorunlu 4b'li (eski Bağkur) çalışan sayısı 2020 yılında 547 bin 120'ye düşmüştür. Bu rakamın 14 bin 177'si Bursa'da bulunan çiftçilerdir.

Tarım işçisi olarak sigortalı olanların sayısı ise 2020 yılında Türkiye genelinde 31 bin 250'dir. Bunun da 1722'si Bursa'dadır.

Ayrıca son yıllarda resmi rakamları açıklanmasa da Çiftçi Kayıt Sistemi'nde de 2017 itibarıyla 2 milyon 100 bin olan ÇKS üye sayısının 2020'de 1 milyon 800 bine düştüğünü iddia eden güvenilir kaynaklar mevcuttur. Bursa'da da bu sayının 31 bin 520 olduğu bilinmektedir.

Türkiye'nin en eski tarım meslek lisesi olan ve 1891 yılından bu yana Bursa'mızda öğrenci yetiştiren Hamidiye Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi'nde 144 öğrenci, Bursa Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi'nde ise 2 bin 300 kadar öğrenci eğitim öğretim görmektedir.

TARIMSAL DURUM DEĞERLENDİRME VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ

Verilerin ışığında yapmış olduğumuz durum tespitinden sonra sürdürülebilir tarım ve konvansiyonel tarım konusundaki yaklaşımlarımızı da belirtmek isteriz.

TARIMIN İKİ YÜZÜ

Konvansiyonel tarım

Organik tarımın yanı sıra büyük kitlelerin doyurulması da hiç kuşkusuz, ölçek, bilim ve sanayileşmeyi gerektirmektedir. Bursa gibi verimli arazileri, sadece tarım için değil, aynı zamanda sanayi ve yerleşim için de değerli olan topraklarda tarım yapmak, giderek daha da zorlaşmaktadır.

Ancak bu zorluk tarımı sanayi olarak görme anlayışını da beraberinde getirerek, özellikle meyvecilik ve sütçülük konusunda iş insanlarının tarıma yönelmesini, büyük ölçeklerle ve yetkin iş gücüyle ve teknolojiyi kullanarak üretim yapmasını da sağlamaktadır.

Bu anlamda konvansiyonel tarımın bir adım daha öteye geçerek, iş insanları tarafından büyük tarımsal işletmeler olarak hayatını sürdürmesini de gündeme getirmiştir. Özellikle hayvancılıkta büyük çiftliklerin kurulmasının önemli bir sermaye ve bilgi birikimi istediği aşikardır.

Büyük meyve bahçesi yapmak da aynı şekilde sermaye ve bilgi birikimi talep etmektedir. Hal böyle olunca bu kıymetli arazilerde üretim yapan tarımsal büyük işletmeler de karlılığının devamı için çaba sarf etmektedir.

Sektörler arasında, tarıma pozitif ayrımcılık yapılması doğru bir karar olacaktır.

Sürdürülebilir ya da organik tarım

Tarım; toprağı kullanarak bitkisel ve hayvansal üretim yapmak, üretilen ürünleri yarı ya da tam işlenmiş ürünlere dönüştürme sanatıdır. Tarımda, bitkisel ve hayvansal üretim birbirini tamamlamakta, birinin atığını diğeri girdi olarak değerlendirmektedir.

Bu nedenle tarımda sürdürülebilirlik için bitkisel ve hayvansal üretimin birlikte düşünülmesi gerekmektedir. Nitekim organik tarımdaki kapalı tarım yöntemi de bunu önermektedir. Ancak günümüz gerçekliğinde organik tarım, varılmak istenen hedef olsa da tek başına dünyayı doyurması yeterli görülmemektedir.

Organik tarım miktarını sürekli yukarı çekmek gerçekçi bir hedeftir.

BELİRLEYİCİLER

Maliyet ve verimlilik

Bitkisel üretimde artış iki şekilde sağlanabilmektedir; Tarım alanlarının genişletilmesi ve birim alandan elde edilen ürün miktarının arttırılması. Topraklarımız bellidir ancak verimliliği etkileyen birçok faktör bulunmaktadır; Gübre, mekanizasyon ve teknoloji, sulama, iş gücü, toprağın yapısı, depolama, girdi fiyatları, ilaç, tohum, iklim, üreticilerin işletme büyüklüğü, teşvikler, vergi.

Türkiye tarımının belki de en önemli sorunu, yüksek maliyet, düşük verimlilik ve iş gücüdür. Türk çiftçisi de neredeyse batılı çiftçinin ödediği gübre, tohumluk, damızlık, yem, ilaç gibi maliyetlere katlanmaktadır. Ancak ürününü batılı bir çiftçinin sattığı fiyattan satamamakta bu da çiftçiliğin gelecek kuşaklara aktarılacak bir meslek olarak benimsenmesine engel olmaktadır.

Verimlilik de Türkiye için ciddi bir sorundur. Örnek aldığımız ülkelerin verimlilik değerlerine yaklaşamıyoruz bile.

Bakanlık ve üretici ilişkisi

Tarımda asıl politika belirleyici merci, T.C. Tarım ve Orman Bakanlığıdır. Tarımda kısa, orta ve uzun vadede sektör paydaşlarının sorunlarını ve çözüm önerilerini içermeyen tarım politikalarının başarılı olması ve sürdürülmesi mümkün değildir.

Sorunların çözümü için öncelikle üreticinin sorunlarının çözümlenmesi, üreticinin üretmekten memnun olacağı bir tarım ve fiyat politikasının belirlenmesi gerekmektedir. Üretim planlaması ve yeterli üretimin olmaması üretici yanında sanayici ve tüketiciyi de doğrudan etkilemektedir.

Bu nedenle gıda güvenliği ve güvenirliği açısından kendi kendine yeterli bir ülke olabilmek hedefi her zaman ön planda tutulmalıdır.

ÇÖZÜM ÖNERİLERİMİZ

1. ÜRETİMİ VE VERİMİ TEŞVİK

  • Tarımsal üretimi ve çiftçiliği cazip ve sürdürülebilir hale getirmek için yeterli teşvik politikaları oluşturulmalı ve uygulanmalıdır.
  • Yükselen mazot, elektrik, gübre ve yem fiyatlarına karşı çiftçiyi koruyacak mekanizmalar kurulmalıdır.
  • Tarımsal üretimde teşvikler, araziye veya hayvan sayısına göre değil, üretim miktar ve kalitesini artırmaya yönelik olmalıdır.
  • Teşvikler hasat yılından önce açıklanmalı ve bazı teşvikler mümkünse önce verilmelidir.

2. ÇİFTÇİLİĞE İTİBAR VE GENÇLERE UFUK

  • Tarım özendirilmeli, çiftçilik mesleğine itibar yeniden kazandırılmalıdır.
  • Tarımda sürdürülebilirlik için gençlerin bu alanda istihdamı önemlidir. Bu amaçla, kırsalda uygulamalı tarım okulları açılmalı, kentlerdeki okullarda öğrencileri bilinçlendirmek için tarımsal uygulamalar yapılmalıdır.
  • Genç girişimcilerin tarım alanına daha fazla yönlendirilmesi için tarım konusunda eğitim almış gençlere, faizsiz ve geri ödemesi uzun vadeye yayılan tarımsal kredi imkânı sağlanmalı, diplomaları teminat olarak kabul edilerek tarımsal üretimde kullanılabilecek tarım arazileri, uygun ve uygulanabilir projeler çerçevesinde çok düşük bedelle veya bedelsiz olarak tahsis edilmeli, en önemlisi de tarımsal üretimden kazandıkları para ile mutlu olabilecekleri bir ulusal tarım politikası uygulanmalıdır.
  • Tarımsal üretimde başarılı gençler yetiştirmek için girişimcilik eğitimleri verilmeli ve girişimcilikleri desteklenmelidir.
  • Tarımda daha verimli çalışabilmek ve üretebilmek için teknolojik yenilikler çiftçilerimize anlatılmalı ve bu yeniliklerden faydalanabilmeleri için maddi katkılar verilmelidir.
  • Söz konusu uygulamalar genç girişimcilerin gelecek kaygısı yaşamadan tarım alanına daha fazla yönlendirilmesini sağlayacağı gibi, genç neslin uzun yıllar toprak ve hayvana sahip çıkmasını da destekleyerek, sürdürülebilirliğe katkı sağlayacaktır.

3. KOOPERATİFÇİLİK VE SERMAYE

  • Üretimden kullanıcıya kadar uzanan süreçte kooperatifçilik yapılanması ülke çapında oluşturulmalı ve desteklenmelidir.
  • İş insanlarımızın tarıma olan ilgileri artırılmalıdır.

4. TEKNOLOJİ VE İHRACAT

  • Sektörde üretimin ihtiyaç duyduğu Ar-Ge ve yenilik kapasitesi artırılmalı ve yeni teknolojilerin geliştirilmesine olanak sağlanmalıdır.
  • İç ve dış Pazar için katma değeri yüksek ve özel tüketici gruplarının ihtiyaçlarını
    karşılayan ürünler geliştirilmesi için Ar-ge desteği sağlanmalıdır.
  • Çevre korunmalı ve su kaynakları doğru yönetilmelidir.
  • Toplam ihracattaki işlenmiş gıda ürünlerinin ihracat içinde payı ve çeşitliliği artırılmalı ve yeni pazarlara girilmelidir.
  • Tarım ve gıda sanayinin dünyada rekabetçi olabilecek fiyat ve kalitede sürdürülebilirliğinin temini sağlanmalıdır
  • Sektörün gıda güvenilirliğine yönelik alt yapısının iyileştirilmesi için modernizasyon süreci belirli desteklerle etkin şekilde işletilmelidir.

5. HUKUKSAL ALT YAPI VE VERİ

  • Ülkemizdeki tarımsal üretim sektörünün paydaşlarının katılımı ile kısa, orta ve uzun vade tarımsal hedeflerin belirlendiği bir tarım politikası oluşturulmalı, ülkenin tarım politikası hükümetlerden çok devlet politikası olarak benimsenmeli ve kararlılıkla uygulanmalıdır.
  • İlimizin tarımsal envanteri çıkarılmalı ve üretim potansiyeli sağlanmalıdır.
  • Toprak koruma ve arazi kullanımı kanunu eksiksiz işletilmelidir.
  • İlimiz tarım ürünlerinin ekiliş, verim ve üretim tahminleri yılbaşında yapılmalıdır.
  • Her türlü tarımsal istatistik daha ayrıntılı tutulmalıdır.
  • Tarım ürünlerinin işlenip, değerlendirilmesine ve pazarlanmasına yönelik üreticiler ve girişimciler yönlendirilmelidir.
  • Tarım ve gıda politikalarının günümüz koşullarına uygun dönüşümünün tüm paydaşlar tarafından ortak akılla yapılarak, tüm kesimler tarafından bilinirliği sağlanmalı ve uygulanabilir bir yapıya ulaştırılmalıdır.

AVRUPA YEŞİL MUTABAKATI VE TARIM

Bizler tarımda sorunlarımızı konuşurken, karşımıza tıpkı sanayide olduğu gibi tarımda da Avrupa Yeşil Mutabakatı çıkıyor. Buna ilişkin değerlendirmelerimizi de sizlerle paylaşmak istiyoruz.

  • Türkiye'nin, 2030 AB Yeşil Mutabakatı ve 2053 "karbon nötr" hedefi doğrultusunda tarımda sürdürülebilirliği sağlayabilmesi için ülkemizde organik tarım uygulamalarının desteklenmesi ve organik üretimin artırılması gerekmektedir.
  • Karbon nötr hedefi için fosil yakıt yerine sürdürülebilir enerji kaynaklarının (rüzgâr enerjisi, güneş enerjisi vb.) kullanımını önerilmektedir. Bu nedenle büyük bir bölümü güneş zengini olan ülkemizde tarımsal üretim işletmelerinde çatılarda güneş enerji panelleri kurulumu ve yeterli rüzgâr verimi olan bölgelerde ise rüzgâr enerji panellerinin kurulumu daha fazla desteklenmelidir.
  • Söz konusu uygulamalara ek olarak, üreticiler tarafından ürünün karbon ayak izinin hesaplanması ve karbonun azaltılmasına yönelik bir eylem planının oluşturulması öncelikli konular arasındadır.
  • Tarımda sürdürülebilirlik açısından tarım işletmelerinde bitkisel ve hayvansal üretim birlikte düşünülmeli, hayvansal üretimde elde edilen gübre biyogaz üretiminde kullanılmalı, büyük kapasiteli hayvancılık işletmelerinde biyogazdan elektrik üretimi teşvik edilmeli, biyogaz üretimi sonrası elde edilen gübrenin ise organik gübre olarak toprakta değerlendirilmesi desteklenmelidir.
  • 2030 AB Yeşil Mutabakatı AB ülkelerinde insanın neden olduğu karbon ayak izi ve su ayak izinin azaltılması için tarımsal üretim alanlarının en az %25'inde organik tarım yapılmasını hedeflemektedir.
  • Türkiye'de toplam tarım alanlarının içerisinde organik tarım alanlarının payı çok düşük olup %2'nin altındadır. Türkiye'nin en fazla tarımsal ürün ihracatı yaptığı başta AB ülkeleri olmak üzere gelecekte ihracatında sorun yaşamaması için 2030 AB Yeşil Mutabakatına uyum sağlayacak önlemleri alması gerekmektedir.
  • 1984 yılından günümüze artarak devam eden organik tarım alanlarının önümüzdeki 8 yıl içinde %2'den %25'e çıkarılması normal koşullarda pek mümkün görünmemektedir. Bu nedenle dünyada en fazla organik tarım alanına sahip olan Avustralya'da olduğu gibi ülkemizde de en fazla mera alanına sahip olan Doğu Anadolu Bölgesi meraları organik tarım alanı olarak ilan edilmeli ve özellikle bu bölgelerde organik hayvancılık desteklenerek kırsal kalkınmaya da katkı sağlanmalıdır.
  • Ülkemizde organik bitkisel üretimde ihracata dayalı bir miktar gelişme sağlanmış olmakla birlikte, hayvansal üretim ve tüketim düzeyi çok düşüktür. Bu nedenle ülkemizde çevre ve insan sağlığının korunması, ihracat değeri daha yüksek organik ürünler üretilmesi ve tarımda sürdürülebilirlik için organik üretimin daha fazla desteklenmesi gerekmektedir.
  • Ülkemizde bitkisel üretimde çevre ve insan sağlığına zararlı pestisitler ile hayvansal üretimde antibiyotik kullanımının azaltılması gerekmektedir.
  • Bunun için organik tarımda üretim ve tüketimi artırmak için başta desteklerin yeniden düzenlenmesi olmak üzere gerekli diğer önlemlerin alınması gerekmektedir.

BURSA'DAKİ İŞ BİRLİĞİMİZ

Bursa özelinde tarımsal çeşitliliği ve karlılığı artırmak amacıyla Bursa Tarım ve Orman İl Müdürlüğü, Üniversiteler, Bursa Ticaret Borsası, Bursa Ticaret ve Sanayi Odası, Gıda Mühendisleri Odası, Ziraat Mühendisleri Odası, Ziraat Odası, Kooperatifler, tarımsal üretimle ilgili özel sektör kuruluşları ve yerel yönetimler kendi bünyelerinde bazı çalışmalar yapmakta, fakat aynı alanda çalışmalar yapan bu kurumlar arasında iş birliği etkin ve yeterli olamamaktadır.

Tarımsal üretimde çeşitliliğin, verimliliğin ve karlılığın artırılması için sektör paydaşlarının etkin iş birliği büyük önem taşımaktadır.

ÇALIŞMALARIMIZ SÜRECEK

BUSİAD Gıda ve Tarım Uzmanlık Grubumuz düzenli olarak toplantılar gerçekleştirerek sorunlar ve çözüm önerilerini gerekli platformlarda dile getirmektedir. Pandemi öncesi çalıştaylar ve özel günlerde etkinlikler düzenleyen çalışma grubumuz, pandemi sürecinde de bu çalışmalarını çevrim içi olarak devam ettirmiştir.

BUSİAD'ın yeni yapılanmasıyla birlikte benzer çalışmalarımız ve düzenli raporlamalarımız bundan sonrada devam edecektir.

Bursa, sanayinin yanı sıra turizm ve tarım kenti olarak da varlığını sürdürmelidir.

İlginiz için şimdiden teşekkür ederiz.

BUSİAD Gıda ve Tarım Uzmanlık Grubu

Bursa, 18 Nisan 2022