Türkay: Musluklar açılmalı, çarklar dönmeli; Kaya: Ekonomik Bilim Kurulu Kurulmalı.

Türkay: Musluklar açılmalı, çarklar dönmeli; Kaya: Ekonomik Bilim Kurulu Kurulmalı.

Türkay: Musluklar açılmalı, çarklar dönmeli; Kaya: Ekonomik Bilim Kurulu Kurulmalı.

Covid-19 salgını nedeniyle yaşanan ekonomik sorunlara ilişkin olarak Marmara ve İç Anadolu Sanayici ve İş Adamları Dernekleri Federasyonu (MARSİFED) Yönetim Kurulu Başkanı Sayın Ramazan Kaya ve Bursa Sanayicileri ve İşinsanları Derneği (BUSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Ergun Hadi Türkay, online basın toplantısı düzenledi.

Toplantının açılışında konuşan BUSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Ergun Hadi Türkay, ekonominin en acil ihtiyacının para olduğunu belirterek, "Acilen yapılması gereken muslukların sonuna kadar açılmasıdır. Çarkların döner hale gelmesi gerekiyor. Para basarsak enflasyon olur diye düşünmenin vakti değil" dedi.

BUSİAD Başkanı Türkay şunları kaydetti:

"Evde kal sağlıkla kal anlayışına canı gönülden katıldığımızı baştan belirteyim. Önceliğimiz sağlık kuşkusuz. Neredeyse bir aydır işler tamamen durmuş durumda. İhracat durdu, iç piyasa durdu. Ekonomi, bildiğiniz gibi psikolojik bir olaydır aynı zamanda. Bugün çarkları çeviriyoruz desek, insanların normal tüketimine dönmesi, yurt içi ve dışında epey bir zaman alır.

ÖNCE PARA

Bu geçecek zaman süresinde de elde olan para tükenecek kuşkusuz. O nedenle en hızlı şekilde para arzının sağlanması gerekir. Bunun için; devletin para basması, IMF'den ucuz borçlanmaya gidilmesi gibi seçeneklerin tümü masada olmalı.

Ayrıca, TOBB ve TİM gibi kasasında para bulunan kurumların üyelerine düşük faizle bu paraları kullandırması gerekir.

Yine isteyen tüm işletmelere en az 3 aylık hatta yıl sonuna kadar, yıllık yüzde 2 gibi bir faizle kredi imkanı sunulmalı, bunun için kırtasiye azaltılmalı.

Tüm sektörler mücbir sebep kapsamına girmeli.

Duran çarklar hızla dönmeye başlamazsa, bu defa kötü giden ekonomi salgını önce küçük ve mali gücü zayıf olan işletmeleri ardından tüm işletmeleri ve devleti ekonomik hastalığa sürükler.

Para sisteme girerken bir yandan da kaybolan istihdama da çözüm üretilmesi gerekli. Kısa çalışma ödeneği ve ücretsiz izne devlet desteğini çok olumlu buluyoruz. Bu imkanlar iş barışını bozmayacak şekilde genişletilmeli. Aslolan iş yerlerinin yaşaması. Eğer iş yerlerini açamazsak zaten herkes işsiz kalacak. Birlikte sırtlanmak zorundayız zorlukları. Yani, iş veren, işçi, devlet ve tüm toplum zorluğu bölüşmek durumunda.

İşçi sendikaları da burada üzerine düşen sosyal sorumluluğu üstlenmeli.

Sağlanan kısa çalışma ödeneği bürokrasisi azaltılmalı.

Sosyal barışın bozulmaması için azami gayret sarf etmemiz gerekiyor. Tüm kurumlar azami koordinasyon içinde olmalı. Gerekirse süreç normalleşirken tüm taraflar yapılabilecekler için aynı masa etrafında bir araya gelmeli.

Halkın psikolojisini düzeltecek yayınlara ihtiyaç olduğu da ortadadır."

BUSİAD Başkanı Türkay, konuşmasında tarıma ayrı bir yer verdi. Türkay, BUSİAD olarak tarıma çok özel bir yer verdiklerini belirterek şunları kaydetti:

"Hatırlarsanız geçen yıl gıda fiyatları inanılmaz bir artış göstermiş ve iktidar tanzim satış yöntemiyle soruna çözüm bulmaya çalışmıştı. Bu yıl da gıdada işlerin hava koşulları nedeniyle iyi gitmeme ihtimali var.

Dünya gıda fiyat artışlarının, kat kat üstünde ülkemizdeki artış. Bunun da başlıca nedenleri, tarım nüfusunun giderek azalması, tarımsal desteğin doğru uygulanamaması ve arazilerin ölçek ekonomisine izin vermeyecek küçüklükte olmasıdır.

Geleceğimizi karartmamak için tarımı ihmal etmemeliyiz. Bunun için de toprakların ölçek ekonomisine uygun olarak toplulaştırılması, kooperatifçiliğin desteklenmesi gerekir. gerekir. Ayrıca çiftçiliği ve tarımsal alanda çalışmayı özendirmek de önemli."

Türkay soruları da yanıtlarken, para kaynaklarına ilişkin şu yanıtı verdi:

"Çok zorlu bir süreçten geçiyoruz ve kimsenin böyle bir konuda tecrübesi yok. Hükümet de tek başına altından kalkamaz. Ancak, parasal kaynakların aciliyeti olduğunu vurgulamak istiyorum. Para basarsak enflasyon olur diye düşünmenin vakti değil. Finansal olarak muslukların sonuna kadar açılması gerektiğini söyleyebilirim. Amerika, Almanya gibi ülkeler GSMH'nın yüzde 20'lerine yakın bir kaynağı seferber etti. Bizde bu oran yüzde 2 civarında. Bu süreçte kim finansal desteğe katkıda bulunursa artıdır diye düşünüyoruz. Çarkların yeniden dönmesi için alınacak önlemleri acilen alınması gerekiyor. O nedenle TOBB ve TİM aklıma geldi. Kimde para varsa üyelerine kredi olarak bunu sunmalı. "

EKONOMİK BİLİM KURULU...

MARSİFED Başkanı Ramazan Kaya ise, görünmez bir düşmanla karşı karşıya olunduğunu belirterek, "Salgın nedeniyle hem insanların hayatları tehlikede ve hem de salgına bağlı bir ekonomik krizle karşı karşıyayız" dedi.

Bu dönemde, devletin ekonomideki payının artması gerektiğini kaydeden Kaya şunları ifade etti:

"İyi ki kamu bankalarımızın özelleştirilmesine gidilmemiş. Bunun ilk örneği 2008-2009 krizinden çıkışımızda kamu bankalarının fonksiyonunu gördük. Bu yaşadığımız dönemde de hükümetin kamu bankaları vasıtasıyla özel sektöre uygun şartlarla kredi imkanını sağlaması gerekiyor.

Zaman çok önemli biran önce ekonomiye taze para girişi olması lazım. Yoksa hasarın boyutu çok daha büyük olacaktır. Uygun koşullarda kredi sağlaması ve KOBİ'lere öncelik tanıması şart. TOBB ve TİM gibi üst kuruluşlardan da üyelerine yönelik destek bekliyoruz.

Hazine ve Maliye Bakanlığı'na bağlı olarak Ekonomi Bilim Kurulu oluşturulmalıdır. Her kafadan bir ses çıkmaktadır. Koordinasyon sağlanması için, içerisinde bütün paydaşların bulunduğu bir Kurul oluşturulmalı ve kurul salgın sonrası ekonominin normalleşmesine kadar da göreve devam etmelidir.

Kısa çalışma ödeneğine başvuran 2000 firmadan söz ediliyor. Ancak, görünen o ki geri dönüşler çok yavaş. Bu süreçlerin hızlandırılması gerekiyor. Tüm sektörlerin mücbir sebep kapsamına alınması gerekiyor. Mesela eğitim, makine ve içinde olduğum ambalaj sektörü gibi sektörler bu kapsamın dışında. Bizler teşviklerin önemli bir bölümünden yararlanamıyoruz.

Diğer yandan, Bursa'da otomotiv ana sanayi 27 Nisan'a kadar üretimini durdurdu. Mayısta üretime yeniden başlayacaklarını düşünsek bile, yan sanayiye nakit akışlarının başlaması en iyimser tahminle temmuz ayını bulacaktır. Ertelenen borçların da vadesi geldiğinde, yaklaşık 6 ay sonra bizi daha büyük bir kaosun beklediğini söyleyebiliriz."