Türkiye'nin ilk hidrojen vadisi BUSİAD'da konuşuldu.
Bursa Sanayicileri ve İşinsanları Derneği (BUSİAD) Enerji Uzmanlık Grubu tarafından düzenlenen, "Bursa Hidrojeni Konuşuyor-2 Türkiye'nin İlk Hidrojen Vadisi Güney Marmara Hidrojen Kıyısı" konulu toplantı, BUSİAD Evi'nde gerçekleştirildi.
Moderatörlüğünü BUSİAD Enerji Uzmanlık Grubu Başkanı İsmail Önol'un üstlendiği toplantıda konuşan Güney Marmara Kalkınma Ajansı Hidrojen Çalışma Grubu Koordinatörü Mehmet Volkan Duman, Çanakkale ve Balıkesir'i kapsayan bölgelerinin 3 gigawatt yenilenebilir enerji üretimiyle Türkiye'nin lideri olduğunu söyledi.
Bölgelerini hidrojen üretim merkezi yapmak istediklerini belirten Duman, yenilenebilir enerjinin yüzde 30'unu üreten bölgelerinin offshore rüzgar santralleri için de önemli olduğunu kaydetti.
Bursa'ya kadar uzanan hatta, özellikle Avrupa Yeşil Mutabakatı'nda karbon emisyonu şartlarına uymak zorunda olan tesislerin bulunduğunu söyleyen Duman, "Kıyı alanında bir hidrojen üretim merkezi oluşturma nedenimiz bu" dedi.
Duman şöyle devam etti:
"Bir başka özellik ise neredeyse bütün doğalgaz hatları bu bölgede toplanıp AB'ye gidiyor. Dünyanın 12. büyük yenilenebilir enerji üreten ülke olarak potansiyel hidrojen ihracatçısı da olabilir. Bölgemiz ayrıca bor açısından da zengin. Yüzde 20'si bölgemizde. AB'nin bor ihtiyacının neredeyse tamamını Türkiye karşılıyor. Bor, rüzgar ve güneş santrallerinde kullanılan bir madde ama biz hidrojen depolama özelliğine odaklandık.
Hidrojen Vadisi Projesi 38 milyon euroluk bir proje. 8 milyon eurosu AB'den hibe. 1 Temmuz itibariyle uygulama başladı. Bir Almanya, bir İtalya ve bir de Fas'dan ortağımız var ve Türkiye'nin önemli şirketleri.
En büyük hidrojen tesisi kurulacak. İlk defa bölgesel yol haritası çıkacak, Bursa da dahil olacak. Yeşil amonyak ve yeşil metanol üretilecek. Ticari bor kimyasalı üretilecek. Döner seramik fırını üretecek Kale grubu.
Bandırma yenilenebilir enerji üssü olacak. 90 hidrojen vadisinden biriyiz.Karbon nötr bölgesi hedefiyle yola çıktık. Yenilenebilir enerjinin eğitim merkezi olmak istiyoruz."
Duman'ın ardından konuşan İçdaş Demir Çelik Çelikhaneler Müdür Yardımcısı Serdar Erdemiş de, ton başına karbon salımının ortalama 2 kilogram civarında olduğunu ifade ederek, "karbon salımında çelik sektörünün etkisi yüzde 8 gibidir" dedi. Asya çeliğine kirli çelik dendiğini de ifade eden Erdemiş, sahalarında gri hidrojen kullandıklarını da kaydetti. Erdemiş, ikiz dönüşüme inandıklarını ifade ederek, "Dünyada kimya ve çelik sektörünün birleşeceğine inanıyoruz. Yeşil ve dijital dönüşüm için çalışmalar yapıyoruz. Bölgemizde yeşil hidrojen ekosistemi oluşturmak istiyoruz" diye konuştu. Erdemiş, daha sonra firmalarındaki hidrojen uygulamaları hakkında bilgiler de verdi.
Yeşil hidrojen ile 11 bin ton karbon salımını düşürmeyi planladıklarını da kaydeden Erdemiş, bunun da bin 600 ağacın karbon emişine karşılık geldiğini söyledi.
Yılport Holding Kıdemli Proje ve Kontrol Mühendisi Metehan Yaşa ise, Yılport limanlarında konteynerleri taşıyan makinelerin hidrojen dönüşümüne ilişkin çalışmaları hakkında bilgiler verdi. Yaşa, dizel ve hidrojenin aynı anda kullanımını da içeren projeleri de hayata geçirmek üzere olduklarını da kaydetti.
Ford Otosan Arge Yönetimi Kıdemli Uzmanı Emrah Kınav da, firmalarının hidrojen konusundaki arge faaliyetleri hakkında bilgi verirken, hidrojenin doğrudan yakıt olarak kullanıldığı ve bataryalı araçları besleyen hidrojen sistemlerine ilişkin çalışmalarını aktardı.
Konuşmacılara daha sonra "Kır Çiçekleri Okusun Diye" kampanyasına adlarına yapılan bağışın sertifikası verildi.