Üniversite öğrencilerine inovasyon ve yaratıcı düşünme eğitimi

Üniversite öğrencilerine inovasyon ve yaratıcı düşünme eğitimi

Üniversite öğrencilerine inovasyon ve yaratıcı düşünme eğitimi

BUSİAD ile Uludağ Üniversitesi iş birliği ile organize edilen “İnovasyon” konulu seminer, Prof. Dr. M. Mete Cengiz Kültür Merkezi’nde gerçekleştirildi. Otomotiv sektöründe yaratıcılık, inovasyon, fikri ve sınai mülkiyet hakları ile eğitim yönetim ve tasarımı konularında çalışmalar yapan Zeynep Biçer Özçelik’in konuşmacı olduğu programa; Elektrik - Elektronik, Otomotiv ve Çevre Mühendisliği Bölümü öğrencileri katıldı.

Öğrencilere “İnovasyon - Yaratıcı Düşünme” isimli bir sunum yapan Zeynep Biçer Özçelik, yaratıcı düşünmede en önemli konunun bir hedefe sahip olmak olduğunu söyledi. Her hangi bir konuyla ilgili yaşanan problemlerin insanı yaratıcı düşünmeye ve dolayısı ile gelişime sevk ettiğini belirten Özçelik; önemli olanın söz konusu problemden en iyi şekilde faydalanmayı bilmek ve bu problemin geliştirici yönlerini görmek olduğunu ifade etti. Özçelik, hayal gücünün yaratıcılıkta en önemli etmenlerden biri olduğunun altını çizerek “Son derece hızlı değişimlerin yaşandığı bir dönemden geçiyoruz. Bu süreçte önemli olan bizim bu hızlı değişim sürecine ne denli hazır olduğumuz. Bilgiye hakim olmamız ve yeni şeyler öğrenmeye meraklı olmamız son derece büyük önem taşıyor” diye konuştu. Özçelik, şöyle devam etti: “Tüm başarılar her zaman yaratıcı bir fikirle başlar. Başarının kalıcı olması içinse fark yaratmak şart. İnsanın hiçbir zaman aşamayacağı sınır, kendi koyduğu sınırdır. Yaratıcılığın unsularını da bilmemizde fayda var. Bu unsurları hayal gücü, gözlem gücü, alışılmışın dışında düşünmek, farklı bakış açısına sahip olmak, yeni varsayımlar ve hipotezler geliştirmek, meraklı olmak, sorgulamak ve sürekli öğrenmeye devam etmek şeklinde sıralamak mümkün.”

“Değişimler çok daha hızlı yaşanmaya başladı”

Sunumunda inovasyonun tanımını da yapan Özçelik, inovasyonun yeni veya iyileştirilmiş ürün, hizmet veya üretim yöntemini geliştirmek ve bunu ticari gelir elde edecek hale getirmek için yürütülen tüm çalışmaları kapsadığını söyledi. Özçelik, inovasyonun sürekliliği olan bütünsel bir faaliyet olduğunun altını çizerek, “İnovasyon bu yönüyle bitmeyen bir değişim ve süreç yolculuğudur. Dört aşamadan oluşan inovasyonun temelinde olan yaratıcı çözümler üretebilme yeteneği, ara sıra kullanılan bir teknik değil, bir yaşam biçimi halini almalıdır. Zira ampulün mucidi Thomas Edison, 10.001’inci denemesinde amacına ulaşmış ve 1879’da ilk ampulü icat etmiştir. Ne yaparsak yapalım azim, gayret ve sabır çok önemli” diye konuştu. Özçelik, sözlerini şöyle sürdürdü: “İlk matbaanın icadı 1440 yılında olmuşken, buhar makinenin icadı ile sanayi devriminin başlangıcı 1750 yılında olmuştur. Günümüze doğru geldiğimizde ise internet 1989 yılında bulunmuşken, dünyaca ünlü arama motoru Google 1998 yılında, Facebook 2004 yılında, Whatsapp 2010 yılında, Instagram 2012 yılında ve SnapChat de 2014 yılında bulunmuş ve kullanıcılara sunulmuştur. İçinde bulunduğumuz çağda değişimler çok daha hızlı yaşanmaya başladı. Yaratıcı ve yeni bir fikir, toprak ve sermayeden çok daha değerli olabiliyor. O nedenle böylesi bir çağda gençlerin hayallerini takip etmeleri ve kendilerine inanmaları son derece önemli. Profesyonel hayatta mutlaka ‘işimi daha farklı ve daha iyi nasıl yapabilirim?’ diye sorulmalı. Unutulmamalıdır ki, yaşam boyu iş garantisi, yaşam boyu öğrenme yeteneğine bağlıdır.”