"Yaşam söz konusu olduğunda bir sanatçıya dönüşmeliyiz"

"Yaşam söz konusu olduğunda bir sanatçıya dönüşmeliyiz"

KISA VİDEO İÇİN TIKLAYIN 

VİDEONUN TAMAMMI İÇİN TIKLAYIN : 

Felsefeci ve sosyal medya içerik üreticisi Pelin Dilara Çolak, "Yaşamı nasıl daha anlamlı hale getirebiliriz? Bir şeyin anlamı onunla kurduğunuz ilişkidir. Yaşamla kurduğunuz ilişki de sen ona ne anlam veriyorsan odur. Bir sanatçı gibi değerler sistemimizi yaratmamız gerekir. Yaşamın anlamı söz konusu olduğunda bir sanatçıya dönüşmeliyiz" dedi.

Bursa Sanayicileri ve İşinsanları Derneği (BUSİAD) ile Bursa Felsefe Kulübü'nün birlikte düzenlediği Açık Kapı Toplantıları / Felsefe Söyleşilerinin 2023-2024 döneminin altıncı ve son toplantısı BUSİAD Evi'nde yoğun bir katılımla, "Gündelik Hayatta Felsefe Kullanımı" başlığıyla gerçekleştirildi.

Toplantının yönetimini üstlenen BUSİAD eski Başkanlarından Mehmet Arif Özer, felsefenin Milli Eğitim Bakanlığı tarafından da önem verilen bir alan olması gerektiğini söyledi. Özer, "Geleceğimizi sorgulayan gençlere bırakmak istiyorsak, felsefi düşünceyle eğitmemiz gerekir. Bilgi zaten sonradan geliyor. Felsefe yaygınlaştırılmalı" dedi.

Özer, daha sonra Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Felsefe Bölümü mezunu, felsefeci, araştırmacı ve sosyal medya içerik üreticisi Pelin Dilara Çolak'a söz verdi. Çolak, konuşmasında "Ben kimim? Nasıl bir dünya kavrayışım var? Yaşamı nasıl anlamlı hale getirebilirim? Stres ve kaygıyla nasıl baş edebilirim? Neşe ve mutluluğa nasıl erişebilirim?" sorularına felsefeyle cevap aradı.

Youtube'da 500 bin takipçiye ulaşan Çolak, şunları söyledi:

"Bana gelen soruların farklı olmasını beklersiniz ama öyle değil. Ortak sorular var. Hayatın anlamı nedir? Bu yaşamın bir anlamı var mı? Stresle nasıl baş edebilirim? Gibi sorular geliyor. Bu süreç çok şey öğretti bana.

Dijital platformlarda en az akademi hayatımdaki kadar şey öğrendim. Mutluluk ya da yaşam felsefesi dediğimizde biz aslında 2 bin 500 yıllık köklü bir gelenekten bahsediyoruz. Aristoteles, "Esasen tüm eylemlerimizin tek amacı vardır o da mutluluktur" diyor. Mutluluk dışında her şey mutluluk için yapılır. Mutluluk kendisi için istenir. Felsefenin hayatımızı değiştirmemizi getirir. Amacımız felsefe yaparken davranışlarımızı değiştirmeyi getirmeli. Aristoteles mutluluk derken, hazlara göre yaşamayı değil, ruhun erdemlerine uygun davranışı anlatıyor. Mutluluk, süreç içinde yapıp etmelerimizle kendi kendini inşaa eden bir beliriştir. Mutluluğa nasıl erişeceğimiz teorik bir sorun değil, yapıp etmelerimizle ortaya çıkan bir şeydir. Pratikte felsefeyi bir yaşam sürmeliyiz. Davranışlarda bilgece yaşamak gerekir.
Felsefe bize mutlu olmak konusunda bir reçete verebilir, rehberlik edebilir diye düşünüyorum."

Konuşmasında benliğe de değinen Çolak, "Karşımızdaki dünyayı objektif olarak algılayabileceğimizi düşünüyoruz. Zihnimizin algıladığı şeylerin deneyimlerimizle ilgisi var. Dünya benim tasarımımdır. Her canlı, duyusallık ve akli kapasiteleriyle bir dünya tasarlar. Bir sürü dünya var. Fiziksel kapasitemizle değil kültürel, psikolojik, biyolojik ve çevresel deneyimlerimiz de önemli.

Özümüzü arıyoruz. Kendimizi bulmaktan bahsediyoruz. Ama benlik aranıp bulunan değil eylemlerimizle oluşturulan bir şey. Benlik; değişen, dönüşen olmakta olan bir olay."

"Yaşamı nasıl daha anlamlı hale getirebiliriz?" sorusuna da yanıt arayan Çolak, "Bir şeyin anlamı onunla kurduğunuz ilişkidir. Yaşamla kurduğunuz ilişki de sen ona ne anlam veriyorsan odur. İnsanın omzunda bu büyük bir yük yaratıyor. Sartre, "İnsan özgürlüğe mahkumdur" der. O anlamı senin arayıp bulup inşaa etme özgürlüğüne mahkumsun. Bir sanatçı gibi değerler sistemimizi yaratmamız gerekir. Yaşamın anlamı söz konusu olduğunda bir sanatçıya dönüşmeliyiz" dedi.

Stres, kaygı ve neşeye de değinen Çolak, sözlerini şöyle tamamladı:

"Felsefe bize gül bahçesi vaadetmiyor ama bazı araçlar sunuyor. Neşe bir var olma biçimi. Olumlama, evetleme hali. Hayatı bir olay olarak gördüğünüzde, bir sanatçı hassasiyetiyle hayatınızın anlamını yaratmak olduğunuzu düşündüğünüzde, gücünüz dahilinde olan şeyler var, gücünüz dahilinde olmayan şeyler var. Benim kudretimin dışında olan şeyler var. Benim kontrolümün dışında olan şeylere evet derim. Bu bir teslimiyet.
Stres ve kaygı bizim kontrolümüzde olmayan şeylerle ilgilidir. Yarın yoktur. Yarın geldiğinde bugün olacaktır. Geçmiş de gelecek de yoktur, sadece şimdi vardır.

Hem kendine, hem doğana, hem doğanın yasasına uygun davranmaya başladığında beliren şey neşe. Hem kendi doğana, hem içinde bulunduğumuz doğaya uygun yaşamak. Neşe esasen üst düzey bir bilinç seviyesidir der Spinoza. Neşe hayata karşı aldığımız bir tavır. Mutluluğun ya da neşenin bir reçetesi yok. Bu sizin bütün davranışlarınızla an be an inşaa ettiğiniz bir hal."

Çolak, BUSİAD Evi Salonunun dolduran katılımcıların yoğun sorularına da yanıt verdi. Etkinlik, Çolak ve Özer'e adlarına "Kır Çiçekleri Okusun Diye" kampanyasına yapılan bağış sertifikalarının verilmesi ile sona erdi.