Yuvarlak Masa Toplantılarının ikincisinde “inovatif olmak” tartışıldı…

Yuvarlak Masa Toplantılarının ikincisinde “inovatif olmak” tartışıldı…

BUSİAD Yenilikçilik ve Yaratıcılık Uzmanlık Grubunun, toplam rekabet gücünün desteklenmesi ve sürdürülebilir yenilikçilik ortamının yaratılması  amacıyla planladığı Yuvarlak Masa Toplantılarından ilki 9 Ekim 2009 tarihinde gerçekleştirilmişti.

“Rekabet avantajı yaratmak üzere belirlenmiş stratejilerin hayata geçirilmesinde nasıl yenilikçi olunabilir” konulu II. Yuvarlak Masa Toplantısı, 27.5. 2010 / Perşembe tarihinde 17:00 – 19:00 saatleri arasında BUSİAD Evinde yapıldı.
Toplantı, BUSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Arif Özer’in açış konuşması ile başladı.

BUSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Arif Özer; “Firmalar ve kurumlar için“ müşterilerinin talep ve beklentilerinin en üst seviyede karşılanması” temel kalite politikasıdır. Bu politikayı gerçekleştirmek için belirlenen stratejiler içerisinde ve şirket değerlerinin içerisinde yenileşim  (inovasyon) muhakkak yer almalıdır. İnovasyon, şirketlerin genetik kodlarına işlenmelidir. Firmaların ayakta kalabilmeleri, rakipleri ile rekabet edebilme güçlerine ve farklılık yaratmalarına  bağlıdır. Dünyadaki değişim ve gelişmeleri yakından takip etmek  araştırma, geliştirme, yenilikçilik ve yaratıcılık faaliyetlerinin arttırılması ve şirketlerimizde yaratılan inovasyon iklimi  ile mümkün olacaktır. Bu bağlamda bilgi üretimi için sanayi ve üniversite işbirliğine ihtiyaç vardır. İnovasyon ile teknoloji üreten ve ihraç eden bir konuma gelmek bu işbirliği ile mümkündür”dedi.
 
BUSİAD Yenilikçilik ve Yaratıcılık Uzmanlık Grubu Lideri Yrd. Prof. Dr. Canan Ceylan’ın kısa tanıtım sunumu ile ve Simge Grup Kalite Sorumlusu Gülseren Kunduracıoğlu ’nun moderatörlüğünde devam etti.

Yuvarlak Masa Toplantılarının ikincisinde yapılan “beyin fırtınası” sonuçları:
1) Katma değer yaratmanın formülü, (eskiden) toprak + sermaye + işgücü idi,  zamanımızda ise; bilgi ve yenilikçilik.
2) Temel işletme  sorunlarının üstesinden gelmek ve pazardaki  yarışta üstünlük sağlamanın en önemli yolu farklılaşmak. Farklılaşmak için; ürün ve hizmetlerde, süreç ve pazarlamada, yenilikçilik ruhunun olması, organizasyonda ve stratejide yenilik ve yaratıcılık gerekmektedir.
3) Yönetim risk almaya yatkın olmalıdır. Başarı ve risk ayrılmaz ikili, biri olmadan diğerine de sahip olamazsınız.
4) Yönetimler risk/ödül ilişkisinin farkında olmalı ve bu ilişkiyi iyi yönetecek kurumsal bir mekanizma bulmalıdırlar.
5) Yeni fikir ve yeni iş görme yolları hoş karşılanmalıdır. Yaratıcılık açısından en kötü şey, yeni fikirlerin hoş karşılanmamasıdır. Yönetim her şeyi reddettiğine göre, ”neden yeni fikirler üreterek canımızı sıkalım” sorusu sorulmaya başlanır.
Yeniliği asıl işten ayırmamak gerekir ve yenilik kavramını şirketin bir avuç insanının özel bir etkinliği olarak görmemek , işin bir parçası olarak görmek gerekir.
6) Bilgi akışı serbest olmalı (yöneticilerin kontrolünde olmamalıdır). Bilgi, fikir üretimine yol açan ilk kıvılcımlar ve yaratıcı düşüncenin hammaddesidir. Hiyerarşik şirketlerde bilgi, kurumsal güç kaynağı olarak görüldüğü için gizlenmekte ve biriktirilmekte, bilgi akışı ise emir komuta zinciri aracılığı ile kontrol edilip yönlendirilmektedir.
7) Yöneticiler; serbest bilgi akışını birçok yolla sağlayabilirler: E-posta, çalışanların kullandıkları ortak yerler, toplantılar, düzenli öğle yemekleri, hobi grupları, vb…
Çalışanlar bilgi kaynaklarına kolayca ulaşabilmelidirler: Çalışanların kurum içinde ve dışında birbirleriyle ilişki kurma ve bilgi kaynaklarına ulaşma kanalları açık olmalıdır.
Dışarıdan (müşteriler, danışman şirketler ve bilimsel topluluklardan) alınacak bilgiler için yönetim çalışanları teşvik  etmelidir.
8) İyi fikirler Yöneticiler/patronlar tarafından desteklenmelidir: İyi fikirlerin ticarileşme aşamasına kadar  zor bir yolculukları vardır. Kurumların üst yöneticilerinden, iyi fikirlerin şampiyonluğunu yapmaları, moral destek vermeleri ve korumaları beklenir.
9)Yenilikçiler Ödüllendirilmelidir: Çalışanları arayışlara teşvik etmek için ödül sistemi gereklidir. Aksi halde yaratıcılığın gelişmesi beklenemez. Ödüllendirme içsel ve dışsal olabilir.Bu iki motivasyon kaynağı birlikte kullanıldıklarında işe yararlar.
10) Ödüllendirme şu temellere dayanmalıdır: Dinleme, kontrol etme, takdir etme, ödüllendirme.
11) İşyeri fiziksel açıdan zenginleştirilmelidir: Şimdiye kadar, yönetici ve çalışanların yaratıcılıklarını zenginleştirmeden, kurumsal özelliklerden bahsettik. Kurumsal atmosfer ve çalışma koşulları yaratıcılığı teşvik etmiyorsa, ödüllendirmiyorsa böyle bir yapıdan yaratıcılık ve yenilik bekleyemeyiz. Fiziksel çevrenin yaratıcılık üzerinde etkili olduğu bilinmelidir.
12) Düzenli olarak düşünce paylaşmak ve ilişkide bulunmak durumunda olduğunuz insanlarla ,çalışma mekanı ile iş süreçlerinin birlikte tasarlanması, fiziksel mekanı, ekip üyelerinin birbirleriyle rahat ve sık iletişim kurmalarına imkan verecek şekilde tasarlanması gerekir.

Toplantıya katılanlar :
BUSİAD / Mehmet Arif Özer, Uludağ Üniversitesi/ Prof. Dr. Bilçin Tak, Asist. Prof. Dr. Canan Ceylan , TOFAŞ/Ahmet Altekin,FARBA/Ayhan Gürbay, M.Ersel Turşucular,EMKO/Ayhan Ispalar, Duygu Ispalar, Erkan Egeli,LİNE TV/Ercan Güler,NEVRUZ GRUP/Mümtaz Erdoğan, SİMGE GRUP/ Gülseren Kunduracıoğlu, DESTEK PATENT/Hakan Özcan, FORMPAK/Bülent Çakıroğlu, BLUE ENG./Deniz Yıldırım, HSS OTO./Tuğrul Başaran, CEYLAN ELEKTRONİK/Bora Alp, ELVİN/A.Deniz Üyepazarcı.