"Yağış olmazsa 108 günlük suyumuz var"
YOUTUBE'DAN İZLEMEK İÇİN TIKLAYIN
Bursa Su ve Kanalizasyon İdaresi (BUSKİ) Genel Müdür Yardımcısı Devrim İzgi, Bursa'nın barajlarda 108 günlük suyu bulunduğunu söyledi. İzgi, bu rakamın yağmur ve kar yağmaması durumunda geçerli olduğunu da belirtip, ekim ayı itibarıyla kuyulardan da su çekildiğini belirtti.
Bursa Sanayicileri ve İşinsanları Derneği (BUSİAD) Yeşil Bursa Çalışma Grubumuz tarafından düzenlenen, SEEM Danışmanlık Kurucu Ortağı Işıl Timuroğlu ile BUSKİ Genel Müdür Yardımcısı Devrim İzgi'nin konuşmacı olduğu "Su Ayak İzi ve Bursa'nın Su Potansiyeli" konulu çevrim içi etkinliği BUSİAD Yeşil Bursa çalışma grup üyesi ve Bursa Uludağ Üniversitesi Çevre Mühendisliği Öğretim Üyesi Doç. Dr. Efsun Dindar, yönetti.
"İnsanlar Mars'ta bile ilk önce suyu arıyoruz. Çünkü su varsa yaşam var" diye konuşmasına başlayan BUSKİ Genel Müdür Yardımcısı Devrim İzgi, Bursa'da su döngüsünü "Marmara'da su buharlaşır Uludağ'da soğukla yağış olarak Bursa'ya düşer" diye özetledi.
Evliya Çelebi'nin "Velhasıl Bursa sudan ibarettir" sözünü kullanmak istemediklerini de kaydeden İzgi, "3 milyon 100 bin nüfusluk kent için suya çok ihtiyaç var" dedi.
Yer altı derin kuyulardan 150 bin metreküp su çekebildiklerini kaydeden İzgi, Bursa'nın ortalama günlük su ihtiyacının 400 bin metreküp olduğunu da kaydetti. İzgi, şu anda Nilüfer ve Doğancı Barajlarında ortalama yüzde 43.19 doluluk olduğunu belirterek, ekim ayında kuyulardan su çekildiğini söyledi. İzgi, doluluk oranın geçen yıla göre daha iyi olduğunu da kaydederek, şöyle devam etti:
"Geçen sene bu rakam yüzde 28'di. Çınarcık Barajı'nı da şehrimize içme suyu olarak kazandırmak istiyoruz. İlave kaynaklara ihtiyacımız var. Çınarcık için 100 milyon euro gerekli. Ancak bu yatırımla Bursa'nın 20 yıllık ihtiyacı çözülür.
Pazartesi günü şehre verdiğimiz suyun 255 bini barajlardan, 27 bin metreküp pınar kaynaklarından, 83 bin metreküp derin su kuyularından sağlandı.
210 milyon yer altı su rezervi var. Bize tahsis edilen miktar 60 milyon metreküp içme, 10 milyon metreküp de park bahçe sulaması için. Yeraltı suyunu çok gerekmedikçe kullanmamak gerekli. Eskiden 45-50 metreden su bulurduk artık 200 metrede su buluyoruz.
Evet Bursa sanayi şehri. Bundan sonra da sanayi ile anılacak ama 10 yıl 15 yıl sonra bugünkü üretim şartlarında üretim yapamayacağız. Daha az su ve enerji tüketerek üretim yapmak zorundayız."
DÜNYA'DAKİ SU MİKTARI HEP AYNI...
SEEM Danışmanlık Kurucu Ortağı Işıl Timuroğlu ise su ayak izine ilişkin katılımcılara bilgi verdi. Timuroğlu, Dünya'daki su miktarının hiç değişmediğini söyleyerek, "Su bir döngü içinde. Yüzde 97'si tuzlu su, yüzde 3'ü tatlı su. Dinozorların içtiği suyu içiyoruz aslında. Tatlı yüzey suyu oldukça limitli. Bu değişmeyen su miktarını kirletmeden doğru kullanmalıyız dedi. Timuroğlu şöyle devam etti:
"Su ayak izi, bir ürünün üretilirken, tüketilen ve kirletilen su miktarını anlatıyor. Karbon ayak izinde küresel, suda ise lokal bakıyoruz. Mavi, yeşil ve gri su ayak izleri var. Mavi ürün üretilirken kullanılan tatlı yüzey suyunu, yeşil, yağmur suyunu gri ise kirletilmiş suyu ifade ediyor.
Türkiye'nin su sıkıntısı çeken ülkeler içinde olduğunu da belirten Timuroğlu, şu an kişi başına 1500 litreler düzeyinde olan su miktarı 2030'da 1200 litrelere düşecek. Havza bazında bakılırsa, Bursa'nın da içinde bulunduğu havzada, su kıtlığı var aslında. Batıda endüstri bölgelerinde kıtlık varken, Doğu Anadolu ve Karadeniz'de su refahı var."
Suyun iş dünyası için de yakında sorun olarak ortaya çıkacağını ifade eden Timuroğlu, üretim planları, su kaynaklı üretim maliyetleri, kanuni ve itibari riskler ile dava risklerini de barındıran bir sürecin gelişebileceğini ifade etti.
Toplantı katılımcıların sorularıyla sona erdi.